YA UYANIN, YA DA UZUN HAVA DİNLEMEYE DEVAM...

Anonim şirketler belirli bir iktisadi gaye ve konu ile uğraşmak için kurulur.

Şimdi yönetim kurulu başkanı hiç değişmeyen ve etrafında da ona biat etmiş üyeleri olan bir şirket yönetimi düşünün...

Böyle bir yönetimi herkesin kafasında hiçte zorlanmadan canlandırmış olacağını umuyorum.

Şimdi de hayal ettiğimiz bu yönetimin neler yaptığına ve yapmadığına bir bakalım...

Uzun senelerdir ortaklarından kanunsuz topladığı aidatlarla sadece tatil sitesi yönetmeye çalışıyor ve onu da doğru dürüst beceremiyor.

Her ne kadar sözde bir kapısı olsa da dışarıdan gelenler plajlarında cirit atıp keyif çatarken ortaklara sahilde kıçını koyacak yer bile kalmıyor.

Ortaklarından kanuna aykırı topladığı paralarla kuyu açıp, isale hattı yapıyor, aşırı kireçli ve sağlıksız kuyu suyunu da Deli Dumrul misali yine ortaklarına, hem de fahiş fiyatla satıyor.

Bu sitede kalan ortaklarını kendi gazino, lokanta ve marketlerinde kazıklatıyor.

Maddiyata dayalı tüm işlerin genel kurullarını kimselerin gelemeyeceği kış aylarında olağanüstü (!) Bir şekilde yapıyor.

Olağan genel kurullara ise kimse gelmesin diye elden gelen her imkanı kullanıyor.

Arkayı sağlama alabilmek, hesap sorulmasını engellemek ve istendiği gibi at koşturmak için de hileyle, rüşvetle, hatırla ve arsızlıkla vekalet topluyor.

Ben yaptım oldu, olmadıysa da olan nasıl olsa ortaklara oldu zihniyetiyle plansız, sorumsuz ama çıkarlı iş yapıyor.

Yalanlarını, yanlışlarını ortaya çıkaranlara karalamalarda ve iftiralarda bulunuyor.

Doğru dürüst hesap vermek yerine, yavuz hırsız ev sahibini bastırır misali hesap sormaya kalkışıyor.

Gariban işçilerin işine acımasızca son verirken, çok şey bilen(!) emekli asalak personeli, menfaat ilişkisi ile tekrar işe alıp el üstünde tutuyor.

Ortaklarına şirketin durumunun çok çok iyi olduğunu, çağ atladığı pembe masalını yazıp sonrada aidatlara zam yapıyor.

Bu harika şirket nasılsa başkanın üç kuruşuna muhtaç oluyor ve ondan borç alıyor.

Ve bu elit şirketin ortakları hala olanı biteni görmeyip "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu" diye sormuyor.

Ya da; aman canım ben tatilimi yapar giderim gerisini boş ver diyor.

Eee o zaman...

Adamlar zam da yapar, yalanda söyler, üstüne kalkar birde uzun hava söyler.

Sıkıldınız mı?..

Böyle de hayal mi olurmuş canım diyorsunuz?..

Peki...

Uyanın öyleyse!..

Osman Ferhan Can

Ar-Tur Değişim Grubu üyesi