Sevgili Ar-Tur’lular,

26.08.2011 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanı Sait Ocaktan ve Başkan Vekili Erol Ünsal tarafından bir bildiri kaleme alınmış ve ortaklara dağıtılmıştı. Genel Kurul toplantısından hemen önce dağıttıkları bu bildiride; Ar-Tur Değişim Grubu olarak yayınladığımız “Neden yönetime adayız” başlıklı, ortaklara kendimizi tanıtmaya ve gördüğümüz yanlışları anlatmaya çalıştığımız kitapçığa atıfta bulunarak bizleri iftiracılık ve yalancılıkla suçlamışlardı.

Şirket görevlilerini özel ulak olarak kullanmak dahil, her türlü şirket imkanını seferber etmek suretiyle propaganda yapan Ocaktan Yönetimi, hakkımızda yazdıklarını çürüteceğimizi düşünmüş olmalılar ki, genel kurula iki gün kala böyle bir bildiri yayınladılar. Bu zaman zarfında bizlerin şahsi çalışmalarımızla çok fazla Ar-Tur’luya ulaşamayacağımızı biliyorlardı. Nasıl olsa seçim biter, bunlar gider diye düşünmüş olmalıydılar. Ancak unuttukları bir şey vardı. Bizler sadece seçim için bir araya gelmediğimizi her fırsatta dile getirmiştik. İşte, seçimler bitti. İmkanlarımız yine kısıtlı. Ancak artık bol zamanımız var. Her Ar-Tur’luya bir şekilde ulaşıp olanı biteni, yanlış gördüklerimizi, hissettiğimiz tehlikeleri anlatacağız. Bu yazımda, yalan ve iftira atmakla suçlandığımız o bildirideki iddia ve karalamalara, grubumuz adına tek tek cevap vereceğim. Kim doğru söylüyor, takdir sizlerin:

İddia 1: “Yeni alınan arazi üzerine hiçbir şekilde inşaat yapma niyetimiz olmadığı gibi zeytin yasasına göre de bu arazi imara kapalıdır. Bunu ikide bir kendi deyimleri ile temcit pilavı gibi ortaya atmalarını anlamıyoruz.”

Cevap: Bizim itirazımız bu arazinin alınmasına değil, alınış şekline ve yapılmak istenenleredir. Niyetimiz yok diyorlar ama ortaklardan sakladıkları bir plan çizdiriyorlar.  İmara kapalı dedikleri bir araziye, üzerine tahmini 140 adet turistik amaçlı villa yapılabileceğini gösteren plan çizdirmek akıl kârımı?  Buraya arzu edildiği takdirde yaklaşık 70 m2’lik 140 adet villa yapılabileceğini varsayıp  bu araziden yaklaşık 45.000.000 TL eski TL.ye göre 45 Trilyon kazanç elde edilebileceğini yazıyorlar ama inşaat yapma düşüncemiz yok diyorlar. Hesaplar yapılıyor, planlar çiziliyor ama niyet yok… İnandınız mı?.. Koskoca Ar-Tur varsayımlarla mı idare ediliyor?..  Sesimizi çıkarmadığımız takdirde, bir sene, bilemedin üç beş sene sonra niyetleri yoktan, vara dönerse ne yapacağız?..

İmara kapalı olduğunu söyledikleri arazi bu kadar para eder mi? Üzerine hiçbir şekilde bina yapılamaz ise bu güne kadar içimizde duran bu arazi hiçbir tehdit arz etmezken, olağanüstü genel kurul yaptıracak kadar nasıl tehlikeli oluverdi?  3573 Sayılı Zeytin Yasasının 20.maddesinin değişik fıkra 23/01/2008-5728.K./99.mad. yer alan “belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması hâlinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10'unu geçemez.” hükmü ile AKP’nin bu kısıtlamanın bile kaldırılması için verdiği yasa teklifi mi bu imarı yok dedikleri araziyi almaya sevk etti?.. Bu arazinin belli bir kısmı zaten imara açık değil mi? Alınan araziye diktikleri iki adet levhada da“AR-TUR TURİZM ENDÜSTRİSİ A.Ş. TARAFINDAN ALINAN 52.000 M2 ARSA VE ZEYTİNLİK ARAZİSİ” diye yazıyor.  Sözlüklerde ve emlak piyasasında Arsa’nın tarifi şöyle yapılıyor. “ ARSA: Belediye ve mücavir alan sınırları veya köy yerleşik alanlarında yapılan planlarla iskân (yapılaşma) sahası olarak ayrılmış yerlerde bulunan arazi parçalarına arsa denir.” Bu konuda başka cevaba gerek var mı?.. (Arsa-arazi üzerindeki levhaların resimlerini sitemizin resimler bölümünde görebilirsiniz.)

İddia 2: Alınan araziyi, 300.000 TL nakit, beheri 100.000 TL inşa edilen 9 konut olmak üzere toplam 1.200.000 TL’ye mal ettiklerini söylediler. “Araziyi bu şekilde aldığımız için günlerce sevinçten uyuyamadık.”(49 nolu sirküler) 

Cevap: Alınan bu arazi aslında çok fahiş bir fiyata mal edilmiştir. Şöyle ki; bu alım maliyetinde, 9 konut için kullanılan kendi arsa değerimiz hiç hesaba katılmamıştır. Bankadan borç alınan 810.000 TL kredinin ödeyeceğimiz banka faizinden hiç bahsedilmemiştir. Mademki kredi aldık, binaları şirket olarak yapıp her birini asgari 400.000 TL ya elimizi öpene satabilirdik. Büyük bir ihtimalle de kendi ortaklarımıza satardık. Kaba bir hesapla 9 konutun satışı 3.600.000 TL, ödenen nakit 300.000 TL’ sı ve banka kredisine ödeyeceğimiz faizi de ilave edersek, yaklaşık 4.000.000 TL’ sı eder. Bu basit hesap bile, ne denli bir kaybımız olduğunu, açıkça göstermeye yeter sanırım. Hem içimize yabancıları sokuyoruz, hem de göz göre göre kazık yiyoruz. Bu nasıl hesap, nasıl mantık, nasıl yöneticilik ?.. Araziyi bizlere bu fiyata satanların sevinçten uyuyamamaları normal de, bizim yönetimdekilerin uyuyamamalarını anlamak mümkün değil. Sevinçten uyuyamadık tantanası içinde birde uyutulanlar var ki!..

İddia 3: “Ar-Tur’un kuruluşundan beri yapılanlar ile 12 yıllık yönetimimizdeki yapılanları sıralamamızdaki kasıt sizlere temcit pilavı sunmak değil eserlerin değerini bir kenara itip 810.000 TL borcu 2.000.000 TL olarak abartanların niyet ve kasıtlarını ortaya koymaktadır.”

Cevap: Kendi hazırladıkları bilançodan, gelir-gider özetinden haberi olmayan bir yönetim olur mu? Sizlere dağıtılan 2010-2011 dönemi çalışma raporundaki rakamlara bakmanız bu konuda karar vermenize yetecektir. Ancak yinede rakamları, bir kere daha yazalım: 2011 de kısa vadeli borçlar toplamı:  1.689.122,32 TL, uzun vadeli borçlar toplamı: 406.813,17 TL olmak üzere TOPLAM BORÇ: 2.095.935,49 TL dır. Toplam borç, 2008 de: 588.850,77 TL, 2009 da: 657.933,37 TL, 2010 da: 1.115.090,15 TL olarak görülmektedir. Borçlarımızın gittikçe yükselen bir artış gösterdiği görülmektedir. Bilhassa kısa vadeli borçların artışı endişe vericidir. (Sitemizin Dosyalar bölümünde Şirketimizin Gelir Gider tablolarını inceleyebilirsiniz.) 810.000 TL borç, bankadan ipotek karşılığı alınan, kısa vadeli kredi borcudur. Bizler bilançonun rakamlarına göre konuşuruz. Abartmayız. Onlar gibi niyet okuma becerimiz de yoktur.

İddia 4: “Değerli ortağımız kendilerini değişim grubu olarak tanıtan Atıf Doğrular’ın ‘son yapılan 9 konutun bayındırlık birim fiyatının iki katı üstü’ olduğu yönünde sizlere yanıltıcı bilgi vermektedir.” “ Yapıların sınıflarını Bayındırlık ve İskan Bakanlığı belirler. Bizim Ar-Tur’da yapılmış konutlar Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca yapılan sınıflandırmada 4 B gurubuna girmektedir. 4-B gurubunun özellikleri ise müstakil konutlar olarak villalar teras evleridir. Yapılan konutların m2’leri topoğrafik şartlardan dolayı bodrum 90 m2, zemin kat 90 m2’dir. Bu durumda Bayındırlık birim fiyatlarına göre inşaat maliyeti ise; 99.042 TL’dir.”

Cevap: Bizler Ar-Tur’luya olan saygımızdan, kendimize Muhalefet Grubu demeyip, Ar-Tur Değişim Grubu demeyi uygun gördük. Bizim bu ince düşüncemizi bile anlayamayan mevcut yönetimin grubumuzun adını küçük harflerle yazmak suretiyle, sözde bizleri aşağılamaya çalıştığının da farkındayız.  Ne diyelim...

Genel Kurul Toplantısındaki konuşmamızda söyledik. Yapılan binalar 4-B değil 3-A gurubundadır. Karaağaç Belediyesi kayıtlarında da 3-A gurubunda olduğu açıkça görülmektedir. Söylenen mi yoksa Belediye kayıtlarında yazan mı doğru? Bizlere 90 m2’lik 9 adet Ar-Tur standartlarına uygun konut yapılacağını söylemişlerdi.  Konutların iki katlı olduğu ortaya çıkıp, tarafımızdan dillendirilince, “yapılan konutların m2’leri topoğrafik şartlardan dolayı bodrum 90 m2, zemin kat 90 m2’dir.” Diye yazmak suretiyle itirafta bulunmuşlardır.   Bu itiraf bile eksik ve asılsızdır. Çünkü binaların yapıldığı yerlerdeki eğimli bölümler tamamen tıraşlanmış ve düzlenmiştir.  Yani binalar dümdüz bir zemine inşa edilmiştir. Bodrum diye bir şey söz konusu bile değildir. Yapılanlar resmen iki katlı binalardır. Yeni yapılan bu binalarda yaptığımız incelemede su ve tesisat boruları zemin katlara kadar indirilmiştir. İş, şimdilik açık duran bu zemin katlara sadece dört duvar örmeye kalmıştır. (İncelemeniz için, bu binaların ve bodrum diye iddia ettikleri zemin katların resimleri sitemizin resimler bölümüne konulmuştur.)

İddia 5: Bizleri yalancılıkla, iftira atmakla, etik olmayan davranışlar sergilemekle suçladılar ve bizlere yanıt vererek bizlerle aynı ayara düşmek istemediklerini söylediler ve yazdılar.

Cevap:  Ar-Tur Değişim Grubu olarak bizler konuşmalarımızda, yazılarımızda daima edep sınırları içinde kalmaya özen gösterdik. Küçültücü sözler kullanmadık.  Bu tür davranışlarda bulunarak insan haysiyetini rencide etmeyi hiç düşünmedik. Sadece yanlış gördüklerimizi, şüphelerimizi ve hatalarını saygılı bir lisanla anlatmaya çalıştık. Doğru yaptıkları faaliyetleri ve hizmetleri için teşekkür ettik. Toplantılarımızda bizleri provoke eden taraftar ve yandaşlar oldu. Yersiz tartışma ve çekişmelere girmedik. Bizler nasıl yönetimi eleştirme hakkını kendimizde buluyorsak başkalarının da bizi eleştirmesine tahammül edebilmeliydik. Bu eleştirilerin insani ve terbiye sınırı içinde olanlarını saygıyla dinledik. Genel Kurul sonrasında da taraflı tarafsız Ar-Tur’lulardan bu konuda övgü dolu sözler duyduk. 

Ayarımıza düşmek istemediklerini söyleyerek akıllarınca bizi küçültmeye çalıştılar. İki düşünürün şu sözleriyle cevap vermek isterim:“Genellikle, bütün büyük yanlışlıkların altında gurur yatar.” (Ruskin)  “Alçak yerde tepecik, kendini dağ sayar.” (Şinasi) - Bizleri mihenk taşına vursanız ayarımız sadece “İNSAN” çıkacaktır. Bizim ayarımıza düşmeyi istemediklerine göre, onların ayarı acaba ne ola ki…

Sevgi ve saygılarımla bilgilerinize sunarım.

Osman Ferhan CAN

Ar-Tur Değişim Grubu üyesi

Yorumlar