Geçtiğimiz günlerde Ar-Tur'da Arkent Gençlik ve Su Sporları Kulübünün kira kontratı devam etmesine rağmen çeşitli borçları bulunduğunu bahane ederek kulübe tahsis edilen yerden çıkması için ihtar çekildi. Kulüp üyelerince yapılan itirazlar karşısında ise kulübün suyu kesildi ve şirket başkanının kulübü feshettiği anonsu yapıldı.

24 Haziran'dan sonra Cumhurbaşkanlığı ofisine dönüştürülmesi planlanan Dolmabahçe'deki Başbakanlık Ofisini genişletmek için hemen yanı başındaki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı'na "Binadan 5 gün içerisinde oradan çıkın" diye talimat gitti. Tahliye işleminin yapılmaması halinde ise binanın elektrik ve suyunun kesileceği, polis zoruyla da öğrenci ve öğretim görevlilerinin binadan atılacağı açıklandı.

Bu iki olaydaki zihniyet benzerliğine bakar mısınız? İkisi de despot, ikisi de keyfi...

İkinci olayda uluslararası normlarda eğitim veren köklü bir eğitim yuvası olan Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuarına yeni bir yer gösterilmeden eğitim hakkının engellenmesi anayasal bir suç olmasının yanında vicdanları da yaralayan bir durumdur. Kaldı ki bu konudaki hukuki süreç henüz sonuçlanmamıştır.

Ar-Tur olayında da durum pek farklı değildir. 1977 yılında Ar-Tur'lular tarafından kurulmuş ve Ar-Tur gençliğine yelken sporunu sevdirmiş olan  bir spor kulübünün rant hesaplarına kurban edilmeye çalışılması da düşündürücü ve bir o kadar da üzücüdür. Kulübün eksikleri, yanlışları olabilir. Ancak bunlar bir spor kulübünün kapatılmasının, yok edilmeye çalışılmasının sebebi olamaz, olmamalıdır... Böyle bir sosyal kuruluşu kapatmak yerine yanlışlarının ve eksiklerinin giderilmesine çalışılmalıdır. Ne yazık ki sporla uzaktan yakından ilgisi olmayan ve Ar-Tur'lu gençleri, hatta Ar-Tur halkını sadece gelir kaynağı olarak gören bir başkandan böyle bir özveri beklemek hayalcilik olur. On dokuz senedir Ar-Tur Başkanlık koltuğuna yapışmış, yaşı hayli geçkin, yaşa bağlı çeşitli rahatsızlıkları olan başkanın geçtiğimiz senelerde kendisine vekalet toplanması ve genel kurullarda destek verilmesi karşılığında ödenmeyen alacaklar için sesini çıkarmadığı hatta bununla da kalmayıp kulübe maddi yardım sözü verdiği de bilinen bir vakıadır. Geçen sene seçimli genel kurul vardı ve herkese hoş görünmek zorundaydı... İstediğini aldı ve şimdi gerçek yüzü ortaya çıktı. Kandırılanlar şimdi pişman!..

Spor Kulübü üyeleri ve durumdan haberdar bir kısım ortak bu keyfi uygulamaya karşı kararlı bir tavır sergileyince başkanın tacizlerine ve hatta küfürlü tehditlerine bile maruz kaldı. Evet, ne yazıktır ki Ar-Tur'u ortaklarına küfür eden bir başkan yönetiyor. Hepimizin parasıyla, bizlerden izinsiz, keyfi olarak aldığı makam otosuyla caka yapıp, keyif çatan ve kendisini Ar-Tur'un sahibi sanan başkan Spor Kulübünde bulunanlara hitaben makam otosunun camını aralayıp hiddetle yere tükürerek sinkaflı küfür ediyor. Olacak iş değil...

Bu gün öğrendiğime göre de Ar-Tur'lu ortakların seçim sebebiyle tatil sitesinden ayrılmasını fırsat bilerek spor kulübünü yıkmaya, tarumar etmeye başlamış. Buradan açıkça bildiriyorum; kontratı devam eden bir müstecirin mekanına mahkeme kararı olmadan bu şekilde bir müdahalede bulunamaz. Kiracı dahi olsa başkasına ait bir malın yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi veya kirletilmesi suçtur. Bu adam hakkında hem hakaretten hem de yaptığı kanunsuzluktan dolayı suç duyurusunda bulunulmalı, hatta bununla da kalmayıp bir anonim şirkete yönetim kurulu başkanlığı yapabilecek fiil ehliyetine sahip olup olmadığı konusunda tam teşekküllü bir üniversite hastanesinden rapor alması için sevki istenmelidir.

Arkent Gençlik ve Su Sporları Kulübünün üyelerini seversiniz, sevmezsiniz, doğruları vardır, yanlışları vardır, kulübün faaliyetini beğenirsiniz, beğenmezsiniz... Bunlar tartışılır ve doğrusu bulunur. Ancak şimdi konumuz bu değil!.. Konu ben yaptım oldu, sen ister beğen ister beğenme zihniyetinin despot, yakışıksız ve hukuk tanımaz tavrı.

Günün moda seslenişi ile soruyorum; Eyy Ar-Tur'lular, bu zihniyette olanlara tahammül etmeye daha ne kadar devam edeceksiniz? Birinin sonu gözüktü, bizimkinin sonu da sizlerin elinde...

Osman Ferhan CAN
Ar-Tur Değişim Grubu

Yorumlar