(Sayın Atıf Doğrular konuşmasını irticalen yaptığı için hafızalarımızda kaldığı şekilde bilgilerinize sunulmuştur.)

Sayın Başkan, Yönetim kurulu üyeleri ve Sayın Ar-Turlular,

Birkaç yıl içinde şirketimizin kuruluşunun 50 yılını kutlayacağız. Bu süre zarfında yönetim kurullarında görev yapmış ve katkıda bulunmuş bir çok değerli ortağımıza şükranlarımı sunuyorum.

Bu yönetim kurulları içinde rahmetli babam da bir dönem görev yaptı. Bütün yönetim kurulu üyeleri Ar-Tur'a hizmet etmek için uğraştı. Ar-Tur'a faydalı hizmetler çabasında bulunan bütün yönetim kurulu üyelerini şükranla anıyor ve teşekkür ediyorum. Bu toplantılar şimdi Migros'un olduğu yerde yapılırdı. O toplantılarda  Ar-Tur'u daha ileriye götürmek için hararetli tartışmalar olurdu. Ancak  bu gün ortaklar yaşlandı. Bir kaç yıl içinde ölümler ve hisse dağılımlarından dolayı şirketimiz genel kurul yapamaz hale gelecek... Bugün ortak sayısı gerçekte 2000 değil... Miras, satış ve hisse artırımı nedeniyle 3000, 3500'lere ulaşmıştır.  

Bugünkü yönetim başkanı maalesef 17 seneden beri şirketi siyasi parti yönetir gibi yönetiyor. Bu uzun süre zarfında sayısını hatırlayamadığımız kadar yönetim kurulu üyeleri geldi gitti... Ne olduğunu kimse anlamadı! Sait Ocaktan politikayı iyi biliyor... Bizler planlı programlı şirket yönetmesini biliyoruz. Siyasiler gibi al kömürü ver oyunu, al 65 yaş kartını  ver vekaletnameni şeklinde oy toplamayı Başkan becerebiliyor. Ancak biz siyasetten anlamayız. Biz bunu beceremeyiz. 15 yıldan beri Ar-Tur plansız programsız keyfi uygulamalarla yönetiliyor. Ülkemizde genel olarak söylenen; "çalıyorlar ama yol yapıyorlar" mantığı Ar-Tur içinde düşünülüyor. Ama bu düşünce son derece yanlıştır. Yönetim, ortaklara yanlış ve yanıltıcı bilgiler vermeye devam ediyor;

"Efendim Başkan maaş almıyormuş". Yahu kardeşim hiçbir yerde yönetim kurulu üyeleri zaten maaş almaz. Sadece gerekiyorsa hakkı huzur ödenir.

Yanıltıcı bir diğer bilgi ise su kuyuları ile ilgili... Bizim her zaman üç tane kuyumuz zaten vardı.

Bir diğer konu, birkaç yıl önceki toplantıda Başkan bana hitaben "senin alnın secdeye değmemiş" demişti. Uzun süre bu lafıyla ne demek istediğini düşündüm... Acaba bana dinsiz mi demek istemişti? Elhamdülillah ben müslümanım... Ancak 15 Temmuz darbe girişiminden sonra birden ne demek istediğini anladım.

"Sait Ocaktan efendi, sen hangi tarikatın, hangi cemaatin çocuğusun bilmem ama ben ve arkadaşlarım Atatürk'ün ve Cumhuriyetin çocuklarıyız. Bunu kafana sok ve bizimle uğraşmayı bırak."

Bir ikazımda yönetim kurulu üyelerine ve çalışanlara... Ben Başkan dışındaki yönetim kurulu üyelerini tanımam. Her önünüze gelene imza atmayın!.. Başkan kendine beni rakip gördüğü için yalan yanlış ve iftiralarla dolu sirküler yayınladı. Hakkında sirküler yayınlanan tek kişi benim. Bunu anlayabiliyorum... Ancak yıllarca beraber çalıştığınız arkadaşınız hakkında nasıl oluyor da aşağılayıcı yazılar yazıp imzalayabiliyor ve ortaklara gönderebiliyorsunuz. Bu son derece ayıp ve terbiyesizce bir harekettir. Özellikle muhasebede çalışanlara sesleniyorum; her önünüze gelen evrakı kayıtlara almayın. İleride başkan emir verdi, aldatıldım lafları sizleri kurtarmayacaktır.

Benim söyleyeceklerim bu kadar. Hepinize saygılar sunarım.

Atıf DOĞRULAR
Ar-Tur Değişim Grubu

Yorumlar