• https://www.facebook.com/Ar-Tur-De%C4%9Fi%C5%9Fim-Grubu-317439005726450/?__tn__=kC-R&eid=ARB4NBL3Vs9TQWe5A-44_yIA0NgaPkV1xMqIKRCQP2mhGAieKXlPnuiTVvQymsC3XzqNNV9-yeRH1aaJ&hc_ref=ARQyyP3-nW8sGDqkNmwU9BnsR60xirxP3PQ8mxFWNd1Q-qH3CVp_grrR0XN38tsEErg&fref=nf&__xts__%5B0%5D=68.ARB2_p2Jpw0XwG8B8BiYujKKSkAHONwai1obCzBMZN5Avvcr3f7gPzXQdDGi-sh5wBQhtDnILnVE9yUWhR6kSHfo48_f4jrK-oIvenlHG5deG6s0IoojOGWpO-cRaUYvj1_Fo0TnTdlWWlPOqlenCnnZd3Bv9lPm1UqBiWTAh8vWfyUmh-5E214nWxZj9vnPuuFGlXZxTq6oZoWwc5zOATsZ5PcBiTiqbDUIo3pRjePw4bMACgnftCLotxUGNYPsbKo9Njv4YuetLiefHP07nB_xOVje6_wcwK0MaHP3OcfnSn0uvQ8zVL5EPmqWOcfB-pmOz8mEkM78UrNuTSWM9-s
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com.
SİZ HERKESİ KÖR ÂLEMİ SERSEM Mİ SANIRSINIZ?


Sayın Ortaklar,

45. Olağan Genel Kurulun daha en başında, Divan Başkanı seçiminde, toplantı katılım sayısından çok fazla oy pusulası çıkması sebebiyle bir türlü sağlıklı oylama yapılamadığı gerçeği apaçık ortadadır. Bu gerçek toplantı tutanağında da açıkça yer almıştır. 28.278.959 pay vekâleten, 12.200.970 pay asaleten olmak üzere toplam: 40.479.929 pay toplantıda temsil edilmişken yapılan oylamada 57.061.282 pay sayılması, yani 16.581.353 pay fazla çıkmasının izahı var mıdır? Fazla çıkan bu payların toplantıya asaleten katılanlarınkinden şüphe uyandırıcı bir şekilde fazla olması da dikkat çekicidir. Yayınladıkları 16 Eylül 2013 tarih, 55 sayılı sirkülerde bu gerçekleri göz ardı eden Yönetim Kurulu üyelerinin, toplantının yapılamamasını bazı ortakların salonu terk etmelerine bağlamaya çalışılmaları “özrü kabahatinden büyük” sözüne örnek teşkil edecek nitelikte. Yönetim Kurulu Başkanı Sait Ocaktan’ın ve Başkan Vekili Yardımcısı Münir Zeki Özkan’ın imzalarıyla yayınlanmış olan bu sirkülerde de; kendilerini “sütten çıkmış ak kaşık”, bazı ortaklarını ise “tu kaka” gösterme çabaları içine girdikleri dikkat çekmekte. Hâlbuki saat 10.00 da başlayıp 3 saat geçmesine rağmen divan başkanı seçimini dahi gerçekleştiremeyenler onlar… Usulsüz şekilde oy pusulası dağıtıp yapılan oylamalarda toplantı katılımından fazla oy kullanılmasına sebep olanlar onlar… Açıkçası bir toplantıyı dahi doğru düzgün yapamayıp, ellerine yüzlerine bulaştıranlar onlar… Artık ima yollu laflarla ortakları yanıltma devrinin bittiğini anlamaları gerekir. Çünkü birçok ortağımız gerçekleri görmüş ve olanı biteni sorgulamaya başlamıştır. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.  Bu sebeple kendi beceriksizliklerini ortaklara yüklemeye çalışmaları beyhude bir çabadır.

Bu sirkülerin aidatlarla ilgili ikinci sayfasında ise aynen şöyle yazmışlar: Sizleri bilgilendirmemiz gereken bir başka konu da aidatlarımızla ilgilidir. Ar-Turumuzda “Ben aidatlarımı ödemiyorum. Siz niye ödüyorsunuz? Bu aidatları toplamaları hukuken mümkün değil ve sakıncalı, bu aidatları ödemeyin.” ve benzeri söylentiler yayılmaktadır.’

Sayın Ar-Turlular, bu yönetim eleştirileri dikkate alıp yaptıklarını sorgulamak yerine, laf ebeliği yaparak hedef saptırmayı tercih etmektedir. Bu yazılarında da; yaptıkları uygulamaları beğenmeyen ve eleştiren ortaklarını, düzeni sekteye uğratmak isteyen kişiler olarak nitelemek suretiyle karalamaya ve küçümsemeye çalışmışlardır. Hâlbuki bir Anonim Şirketin Yönetim Kurulu “söylentiler” üzerine değil, elle tutulur somut gerçeklere dayanan, ciddi konulardan bahseden sirkülerler yayınlamalıdırlar. Çünkü sirküleri eline alan ortak; yönetimin neyi, nasıl ve kaça yaptığını öğrenmek ister… İhaleleri, anlaşmaları, yapılan sözleşmeleri öğrenmek ister… Ortağı bulunduğu şirketin mali durumunu öğrenmek ister… Yönetimin şirket geleceği ile ilgili ne gibi çalışmalar, planlar, programlar, araştırmalar yaptığını öğrenmek ister… Yönetim Kurulu üyelerinin faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket edip etmediğini, kanunlara uygun davranıp davranmadığını, haklarının korunup korunmadığını görmek ister… Bir başka ifadeyle; vazgeçilmez haklarının yönetim kurulu tarafından gasp edilmediğini, genel kurulun onayı olmadığı halde “ben yaptım oldu” kararlar alınıp uygulanmadığını, gizli anlaşmalar, gizli borçlanmalar ve bunlara bağlı gizli teminatlar verilmediğini bilmek ister…

Bu sebeplerle Anonim şirketlerde Yönetim Kurulunun ortakları tarafından eleştirilmesi, yanlışlarının ortaya konulması gayet doğal ve kanuni bir olaydır. Yönetim Kurulu üyelerinin eleştiriye tahammülsüzlükleri nedeniyle ortaklarını suçlamaya ve hedef göstermeye ise hiçbir hakları yoktur. Eğer yaptıklarının doğruluğundan, dürüstlüğünden eminseler, zaten gocunmalarına da gerek yoktur.

Bizler bu karalamaların hedefinin grubumuz üyeleri olduğunu gayet iyi biliyoruz. Haksız ve mesnetsiz yapılan yüzde yüzlük zamma tepkimizi ve eleştirilerimizi; tüm ortaklara bir mektup göndererek ve web sitemizde yayınladığımız yazı ve yorumlarımızla belirtmiştik. Ancak ne bu yazılarımızda, nede konuşmalarımızda “ben aidatlarımı ödemiyorum siz niye ödüyorsunuz?” diye bir şey yazmadık. Kaldı ki böyle bir ifadede bulunmak suç da değildir. Oysa onlar; “Şirketimizin durumu çok çok iyidir… Çağ atlattık… Kabuğumuzu çatlattık…” gibi aslı astarı olmayan yaldızlı övünme ifadelerini yazmayı sonrasında da hiçbir mesnet göstermeden “üzülerek zam yapmak zorunda kaldık” diyebilmeyi kendilerine hak görürler.

Böyle lakayt ifadelerle zam yapan bir yönetim “neden yüzde yüz” sorusuna bir cevap dahi verememiştir.  25.08.2012 tarihli Genel Kurul toplantısında ortakların tepkileri karşısında Sayın Başkan Ocaktan sözde gerekçelerini şöyle dile getirmişti: “ Değerli ortaklarımız, aidatlara zam konusunda sizler haklısınız. Ama bizlerde düşündük taşındık, belediye hizmetlerinde kırk üç tane eleman çalışıyor. Elli liradan ödediğiniz aidatlar bu elemanların aylık şeyini karşılamıyor idi. Biz on iki, on üç sene bu aidatlara zam yapmadık. Ben siyasetten de geldim. Zammı hiç sevmeyenlerden bir tanesi benim. Sayın Hüseyin abi onu da bilir. Hâkimdir… Allah razı olsun… İyi ki karşımda… Şimdi bu kadar zam yapmak mecburiyetinde kaldık. Neden? Bir defa şey ödedik… Biz şirket kasasından bir milyon iki yüz bin lira arsa parası ödedik. Yalnız aidatlardan söylediğim gibi kırk üç kişinin bir senelik ücretini karşılamadığından dolayı bir miktar zam yapmak mecburiyetinde kaldık. Oturduk arkadaşlarla hesap ettik bir miktar zam yaptık.  Şimdi aşağı yukarı şirketimizin gelirini görüyorsunuz.  İki yüz yirmi beş milyar liraya yakın bütçe aldım, üç buçuk trilyon liraya yakın bütçe getirdim. Daha ben ne yapayım… Bir… İkincisi bu aidatlar… Allah başka bir gider vermesin bir problem değildir… Biz sizin şirket aylığını çok yüksekten alınca herhalde bir şeyimiz yok… Ne olur oturur karar veririz… Arkadaş, bu çok olmuş madem buyurun hep beraber tenzil edelim deriz… Daha ne yapalım ya!.. Allah başka bir keder vermesin… Bu meseleyi büyütmeyelim. Sağ olun, var olun…” (Sayın Ocaktan’ın ağzından çıktığı şekilde toplantı DVD çekimlerinden aynen aktarılmıştır. Hiçbir kelimesiyle oynanmamış, düzeltme yapılmamıştır.)

Salonda ki ortakların isyan edip bağırmalarını görünce bu konuşmasının tatmin edici olmadığını anlayıp tekrar söz almış ve şöyle demişti: “Değerli arkadaşlarım, zammı hiç sevmeyenlerden bir tanesi benim. Zam yapılmasına karşıyım. Ama mecbur kaldık. Biz siz ortaklarımız ne derseniz onu yapalım. Bir defa 2013 yılında zam yapmayı düşünmüyoruz. Yirmi beş lira tenzilat yapmayı düşünüyoruz.  Size söz veriyorum.”

Sayın Ortaklar, dikkat edin “çağ atlattık, kabuk çatlattık” diyenler bu sefer zam için “mecbur kaldık” diyorlar! Sıkışınca “biz siz ortaklarımız ne derseniz onu yapalım” diyorlar... “Yirmi beş lira tenzilat yapmayı düşünüyoruz” diyorlar… Söz veriyorlar!

Yüzde yüz zammı yaparken de, yirmi beş lira tenzilat yapacağız derken de hiçbir hesapları kitapları yoktu. Şimdi seneye seçim var ya, sözde müjde veriyorlar; “25.08.2012 tarihli 44. Olağan Genel Kurulda, üç aydan üç aya 300,00’er TL olarak toplanan aidatlarla ilgili olarak sizlerden gelen eleştiriler üzerine bu konuyu değerlendireceğimizin ve imkânlar ölçüsünde sizlerin bu konudaki arzularını yerine getirmeye çalışacağımızın sözünü vermiştik” diyerekten…   Sonrada “…01.01.2014 tarihinden başlamak üzere, üç ayda bir 250,00’şer TL olarak ödenmesine karar verilmiştir” diye patlatıyorlar asıl bombayı!.. 250’yi bölün 3’e, aylık 83,33333333…3 lira. Demek ki 2014 den itibaren aylık 16,66666666…6 lira cebimizde kalacak. Bu sefer biraz hesap kitap var mı dersiniz? Peki, 2013 için yirmi beş lira tenzilat sözü ne oldu dersiniz? Başkan “ben siyasetten de geldim” diyor ya konuşmasında!..  Aman hiç söylenmeyin!.. “Arzularınızın” bu kadarını yapacaklarına şükredin!..

Ancak bizler nasıl olsa “tu kakayız.” Bundan sonrada onlar için “cici çocuklar” olamayacağımıza göre bildiklerimizi, düşündüklerimizi yazmamızda bir sakınca olmaz.

Evet, bizler yapılan aidatlara zammın haksız olduğunu, bu zamların şirkete gelir olarak toplandığını ve bununda kanunen mümkün olamayacağını söylüyoruz. Çünkü hepimiz biliyoruz ki bu zamlar hesapsız, kitapsız ve yetki aşımıyla yapmış oldukları borçları ödemek içindir. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Anonim Şirketlerde sermaye dışında para toplanılması mümkün değildir. Bunun aksine alınan kararlar butlandır. Topladıkları aidatların adını “konutlara götürülen hizmet aidatları” koymakla mesele halledilmiş mi oluyor? Toplanan bu aidatlar bilançoda “Brüt Satışlar” bölümünde gelir olarak gösterilip birde vergisi ödeniyor. Hazırladıkları bilançolarda şirkete ait masrafların birçoğu konutlara götürülen belediye hizmet gideri olarak gösterilirken gelirlerin tamamı şirket geliri olarak gösteriliyor.  Böylece topladıkları aidatlara bir kılıf uydurup kanun maddelerini arkadan dolanmaya çalışıyorlar. Bizler yapılanın yanlış olduğunu, kanunsuz olduğunu iddia ediyoruz. Derdimiz şirkete borç yapmak diğer ortaklarımızın hakkına tecavüz etmek kesinlikle değildir. Bilakis yalan yanlış, ben yaptım oldu kararlarla ortaklarımızın haklarının yenmemesi için çaba harcıyor, tepki koyuyoruz.  Toplanan bu paraların nerelere harcandığının açık seçik hesabını versinler istiyoruz. Şirkete para toplanması lazımsa da saklamayıp usulünce toplasınlar istiyoruz. Masal dinlemek değil hesap istiyoruz, hesap… Kimseye de sizde aidatınızı ödemeyin, eksik ödeyin gibi söylemde bulunmadık. Ancak kendi iradeleriyle aidatlarını zamsız yatıran ve her türlü tehdide, haksızlığa direnen ortaklarımızın olduğunu bilmekten, duymaktan da memnunuz.  Eskisi gibi zamsız alınacak aylık 50 lira aidatların konutlara götürülen hizmetleri fazlasıyla karşılayabileceğini de kesinlikle biliyoruz. Beceremiyorlarsa bunun sebebini kendilerinde arasınlar. Ar-Tur’da Başkanlık ve yöneticilik yapmış, şirketin içini gayet iyi bilen kıymetli büyüklerimiz de mesnetsiz yapılan bu zamma tepki göstermişler ve haksız olduğunu belirten yazılar yazmışlardır. (Bu yazılara, başkanın konuşma videolarına ve daha birçok detaya www.ar-tur.com  web sitemizde ulaşabilirsiniz.)

Sayın Ortaklar, bizler bu yönetimin yanlış işler yaptığını, hak ve menfaatlerimizi gereğince gözetmediğini dolayısıyla şirketimizi de iyi idare etmediğini düşünüyoruz. Bu sebeple yapılan yanlışları sizlere duyurmak suretiyle bilgi sahibi olmanızı sağlamaya ve şirketimize sahip çıkma yolunda da ilginizi çekmeye çalışıyoruz. Ayrıca meydanın boş olmadığını göstermek suretiyle bu yönetimin olası yanlış uygulamalarda bulunmasına da olabildiğince fren görevi yapmaya çalışıyoruz. Amacımız Ar-Tur’u layık olduğu; çağdaş, demokrat, dürüst, samimi ve çalışkan bir yönetimle buluşturarak, mutlu, huzurlu günlere ulaştırmaktır. Yapılan dedikodu ve imalı söylentiler, bu amaç uğrundaki çalışmalarımızı sekteye uğratmak isteyenlerin çaresiz çırpınışlarıdır.  

Sağlıkla kalın, uyanık kalın.

Ar-Tur Değişim Grubu

 

 

Not: 09.11.2013 tarihinde yapılacağı bildirilen “erteleme” toplantısı hakkında  ayrı bir yazı ile bilgi sunacağız.

  
2205 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın