Sayın Ar-Tur’lular,

Bizler Ar-Tur Değişim Grubu adıyla bir araya gelirken yapılan yanlışları ortaya çıkararak gözler önüne sereceğimizin ve Ar-Tur’luların haklarını savunmak için mücadele edeceğimizin sözünü vermiştik. Ne yazık ki, bu kadarını hiç tahmin etmediğimiz kadar çok yanlışlar çıktı karşımıza. Maalesef hangi taşın altını kaldırsak bir çapanoğluyla karşılaştık desek yeridir. Bazılarının hiç işine gelmese de bizler verdiğimiz sözün arkasında durduk ve durmaya da devam ediyoruz. Yaptığımız tespitleri, öğrendiğimiz gerçekleri ve duyduğumuz kaygıları sizlerle hep paylaşıyoruz. Ancak yapılan yanlışa bir başka yanlışla karşılık vermemek için azami gayret ve özeni göstermeye çalışıyoruz.

Genel Kurulda yönetim kurulunu ve denetim kurulunu eleştirmiş ve ibra etmediğimizi belirten önergelerimizi kayda geçirtmiştik. Birçok ortağımız bir an önce dava açmamız yönünde görüş bildirdiler ve maddi, manevi destek olacaklarının sözünü verdiler. Bazıları bizi ağır davranmakla suçladılar. Ancak bu tepkilere göğüs germek zorundaydık. Çünkü neticede dava edeceğimiz kendi şirketimizdi… Bu sebeple, yapmış olduğumuz araştırmalarımız, tespitlerimiz üzerinde defalarca tartışarak ve tabiri caizse; “ince eleyip sık dokuyarak” karar vermeliydik… Sonuçta şirketimiz aleyhine dava açmanın verdiği üzüntü ve sıkıntıya rağmen, duygusal davranmamızın Ar-Tur’un aleyhine olacağına kanaat getirdik. Bu kararı vermemizde etkileri olan hususları sizlerle de paylaşmak isteriz:

• Bunca uyarıya rağmen yanlıştan dönmediklerini ve halen yanlışta ısrar ettiklerini göz önüne aldık.
• Banka kredilerine karşı şirket gayrimenkulleri üzerinde ipotek var mı sorumuza “ hayır” diyerek saklama ihtiyacı duyan Başkan’ın bu tavrının arkasında neler olabileceğini düşündük.
• 3 A sınıfında yapıldığını delilleriyle tespit ettiğimiz 9 konutun hâlâ 4 B sınıfında olduğu uydurmasına sığınmalarına su götürür bir mazeret bulamadık.
• 9 konutun yapımı sırasında kaçak elektrik kullanıldığını, dava açıldığını ve sonuçta bir teknisyenin  suçlu ilan edildiğini göz önüne aldık.
• Şirketin mali durumunun çok çok iyi olduğundan ve çağ atladığımızdan bahsederek yapılan fahiş ve kanunsuz aidat zamlarını göz önüne aldık.
• Bilançoda yapılan yanlışlıkları, şirketin nerdeyse tüm masraflarını konutlara götürülen hizmet gibi göstermelerini göz önüne aldık.
• İstifa edenlerin ortaklara nezaketen de olsa bir açıklama yapmadıklarını, hiçbir gerekçe göstermeden, kaçarcasına kaybolmalarını, toplantıya dahi katılmamalarını göz önüne aldık. İstifa etmenin sorumluluktan sıyrılma olamayacağını göz önüne aldık.
• Birilerinin, şirket ortak yerlerinde müştemilat, oda ve benzeri şeyler yapmasına göz yumulmasını, ses çıkarılmamasını ve ayırımcılığı göz önüne aldık. Genel kurul zamanlarında ve zamlı aidatların ödenmesi sırasında hatırlanan diğer Ar-Tur’luların çivi çakmasına bile karşı çıkıldığını göz önüne aldık.
• Genel Kurul öncelerinde yaşanan vekâlet toplama çabalarını göz önüne aldık. Toplantılarda yapılan yanlışlar anlatılmaya başlayınca, yırtınırcasına kendini ortaya atanların, şirketin borcunu cebinden ödeyebileceği palavrasını dahi söylemekten çekinmeyenlerin neden, böyle telaş ve çaba içinde olduklarını göz önüne aldık.
• Şirket merkezine şikâyet ve sorunlarını anlatmaya gidip, azar işiterek kovulurcasına dönenleri göz önüne aldık.
• 14 sene içinde yapılanları ve yapılmayanları, nedenleriyle ve nasıllarıyla göz önüne aldık. Olağanüstü Genel Kurulların neden “olağan” olmadığını göz önüne aldık.
• Personel alımlarını, işten çıkarılmaları, anlatılanları ve daha akla gelebilecek her hususu bir, bir göz önüne aldık.

Sadece sözle eleştirmenin bir faydası olmadığına ve daha da fütursuzlaştıklarına kanat getirdiğimiz için, Şirket Yönetimi aleyhine Ar-Tur Değişim Grubu üyeleri olarak dava açtık. Ayrıca yapılan yanlış uygulamaları anlatan bir şikâyet dilekçesini de SPK ya gönderdik. Bizler bu davayı, haklarımızı aramak ve savunmak için, bizlerle aynı kaygıyı taşıyan Ar-Tur’lular adına açtık. Şu hususu önemle belirtmek isteriz ki; bu dava Ar-Tur aleyhine değil, yanlış yaptıklarına inandığımız Yönetici ve Denetçiler aleyhine açılmış bir davadır.  

Bizim yaptığımız açık bir ifadeyle muhalefet görevidir. Ancak yaptığımız muhalefet, Ar-Tur’a karşı değil, yönetime karşıdır. Muhalefet olarak görevimizin sadece eleştirmek ve yanlışları ortaya çıkarmaktan ibaret olmadığının da bilinci içindeyiz. Ar-Tur’umuzun kendi ayakları üzerinde durabilen, istikbale daha güvenle bakabilen bir şirket olabilmesi için önerebileceğimiz planlarımız, düşüncelerimiz elbette var. Ancak öncelikle çoğunluğun katılımından, birlikte karar almaktan yana olduğumuzun bilinmesini isteriz. Bizler özgün fikirleri, yeni yöntemleri bulup ortaya çıkarmak ve bunları ürün veya hizmetlere dönüştürme yollarını arayıp bulmak zorundayız. Yenilikçi bir ticaret anlayışına sahip olmalıyız. Yenilikçi olmanın tek bir kaynağı vardır ki, o da insandır. Ar-Tur içinde bu becerikli kapasitenin olduğuna inanıyoruz. Gençlerimizin enerjilerini ve yaratıcılıklarını, yetişkinlerimizin tecrübeleriyle yoğurduğumuzda çok önemli başarılar elde edileceğine inancımız sonsuzdur. Bu tür fikirleri tartışmak, yazmak yerine hâlâ yanlışlarla, şüphelerle, korkularla ve davalarla uğraşmaktan son derece huzursuzuz.

Artık yanlış yapılanları ve yanlış yapanları konuşmak istemiyoruz. Ar-Tur bu kısır döngünün içinden mutlaka kendini çekip çıkarmalıdır. Açtığımız davanın bu kısır döngüye son verecek bir karara vesile olması ve Ar-Tur için temiz bir sayfa açması en büyük arzumuzdur. Bundan sonra daha iyi ne yapabiliriz, Ar-Tur’u nasıl ileri taşıyabiliriz tartışmalarının yapılabileceği genel kurulların, toplantıların ve sohbetlerin olabilmesi dileğiyle saygı ve sevgilerimizi sunarız.

Ar-Tur Değişim Grubu

Yorumlar