• https://www.facebook.com/Ar-Tur-De%C4%9Fi%C5%9Fim-Grubu-317439005726450/?__tn__=kC-R&eid=ARB4NBL3Vs9TQWe5A-44_yIA0NgaPkV1xMqIKRCQP2mhGAieKXlPnuiTVvQymsC3XzqNNV9-yeRH1aaJ&hc_ref=ARQyyP3-nW8sGDqkNmwU9BnsR60xirxP3PQ8mxFWNd1Q-qH3CVp_grrR0XN38tsEErg&fref=nf&__xts__%5B0%5D=68.ARB2_p2Jpw0XwG8B8BiYujKKSkAHONwai1obCzBMZN5Avvcr3f7gPzXQdDGi-sh5wBQhtDnILnVE9yUWhR6kSHfo48_f4jrK-oIvenlHG5deG6s0IoojOGWpO-cRaUYvj1_Fo0TnTdlWWlPOqlenCnnZd3Bv9lPm1UqBiWTAh8vWfyUmh-5E214nWxZj9vnPuuFGlXZxTq6oZoWwc5zOATsZ5PcBiTiqbDUIo3pRjePw4bMACgnftCLotxUGNYPsbKo9Njv4YuetLiefHP07nB_xOVje6_wcwK0MaHP3OcfnSn0uvQ8zVL5EPmqWOcfB-pmOz8mEkM78UrNuTSWM9-s
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com.
AVUKAT CAVİT TUNA'NIN GENEL KURUL KONUŞMASI

Sayın Ar-Tur’lular,

25.08.2012 tarihli Genel Kurul Toplantısında söz alan, grubumuz üyesi arkadaşlarımın konuşmalarını web sitemizde ve Facebook sayfalarımızda yayınlamaktayım. Şimdide arkadaşımız Avukat Cavit Tuna’nın konuşmasını sizlere sunuyorum. Gündemin altıncı maddesinde söz alan Sayın Cavit Tuna konuşmasını irticalen yapmıştır. Bu sebeple hatırlayabildiğim kadarıyla ve kaydedebildiğimiz kamera kayıtlarından faydalanarak yapılan konuşmayı sizlere aktarmaya çalışacağım. Bu arada konuşmanın daha iyi anlaşılabilmesi için kısa açıklamalar yapacağım. Divan Başkanı tarafından zamanlı zamansız kesilen konuşma aralarındaki diyaloglara da yer vereceğim. Kıymetli arkadaşımızın bu konuşması; şirket yönetim kurulunun banka borçlarına karşı verilen ve ortaklarından ne hikmetse gizlenen ipotek konusunu ortaya sermektedir. Öyle ki bu ve bunun gibi birçok şeyin bilançodan ve dolayısıyla biz ortaklardan gizlendiğinin açık bir belgesi niteliğindedir. Yönetim Kurulu Başkanının bu konuşma sırasında arkadaşımızın kendisine yöneltmiş olduğu soruya karşılık, salondaki ortakların gözleri önünde yaşadığı gerçeği gizleme telaşını, ibretle ve üzüntüyle göreceksiniz. Doğrusu Başkan Ocaktan’ın, düştüğü bu durum karşısında o kürsüde nasıl oturabildiğine şaşırmamak mümkün değil… Sözü daha fazla uzatmadan arkadaşımızın irticalen yapmış olduğu konuşmasını sizlere sunuyorum.

Saygılarımla,

Osman Ferhan Can

Ar-Tur Değişim Grubu

www.ar-tur.com  

 

Sayın Divan, Sayın Sevgili Ar-Tur’lular,

Bugün sabahtan beri atmosfer çok gergin… Bu saatte denetim kuruluyla ilgili görüş sunmak bir yerde avantaj, bir yerde de dezavantaj…  Dezavantaj; çoğunuz sıkıldınız, zaman uzadı. Bu nedenle dezavantaj…  Avantajsa biraz tansiyon düştü. O nedenle avantaj. Bu tansiyonun düşmesinde emeği olan özellikle daha önce konuşma yapan Sayın Doçent Doktor Çetin Kaya’ya ben çok teşekkür ediyorum. Neredeyse bizim anlatmak istediğimiz bütün konuları çok nazik, çok kısa bir sürede ve çok sakin bir şekilde dile getirdi. Ve… Kendisine bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

Şimdi bizim diğer arkadaşlarımızın da bahsettiği gibi, endişeli noktamız, yönetim kurulunun şeffaf olmaması, hesaplarını açık şekilde vermemesi yönündeydi. Sayın Sait Ocaktan yapmış olduğu hizmetlerini bir kez daha burada söyledi. Bu konuda ben hiç kimsenin itirazı olduğunu düşünmüyorum. Arazi alınması konusu, PTT binası, diğer hizmetler hepsi... Burada bizim dile getirdiğimiz ve isteğimiz; bir anonim şirkette 2000 ortağa karşı sorumluluğu olan yönetimin, şeffaf olması, açık şekilde yapacaklarını, yaptıklarını ortaklara dile getirmesi… Bizim biraz önce konuşmuş olduklarımızın bir kısmını kitapçıktan okuyarak Sayın Ocaktan cevapladı. O soruların bir kısmının cevabını verdi. Ancak kitaptan okuyarak verdi. Şimdi, örneğin ipotek var mı dendi… Şirket gayrimenkullerinin üzerinde ipotek var mı dendi… O konuya cevap verilmedi. Var mı? Bilmiyoruz…

-Sayın Ocaktan şirket gayrimenkullerinin üzerinde ipotek var mı?

Burada kısa bir sessizlik ve anlamazdan gelme ifadeleri oluyor ve sonra mikrofonda Başkan’ın “yok” sesi duyuluyor.

Cavit Tuna Başkanın söylediğini tekrarlıyor:

-İpotek yok...

Cavit Tuna tekrar ve ısrarla yeniden soruyor:  

-Borcun karşılığı bir ipotek var mı? Onu soruyorum… Borca karşılık…

Başkan bu kadar açık ve net bir soruyu anlamamış gibi davranışlar sergileyerek alakasız bir şeyler söylüyor. Bunun üzerine Cavit Tuna sorusunu yineliyor:

-Hayır, hayır… Bankalardan alınan borca karşılık bir ipotek verildi mi? Bir teminat verildi mi?

Salonda bulunan herkes soruyu anladığı halde, Başkan Ocaktan yine anlamaz ifadelerle şöyle diyor: “Nasıl?”

Bu sırada seyircilerden homurdanmalar ve eleştirel sesler yükseliyor. Bunun üzerine Başkan Ocaktan konuşmacı Cavit Tuna’yı yanına çağırıyor. Yanına kadar gidip sorusunu tekrarlayan Cavit Tuna’ya bir kez de orada “hayır, hayır” diye cevap veriyor. Sonrada salondaki ortaklara dönerek “olur mu canım böyle şey” dercesine bir sağa bir sola kafa sallayarak istihzalı bir şekilde gülümsüyor. Ancak bu sefer, yüzündeki sıkıntılı ifadeyi saklamayı pek beceremiyor.

Cavit Tuna kürsüye dönerek konuşmasına devam ediyor:

-Geçen defa toplantıda ipotek konusunda bir karar alındığını hatırlamıyorum.

Bu sırada Divan Başkanı Cavit Tuna’nın sözünü keserek, sanki yönetim kurulunun bir üyesi imiş gibi onlar adına savunma yapmaya soyunuyor ve diyor ki: Değerli arkadaşlarım, genel kurulda bir karar almaksızın… Ana sözleşmemizin 4. Maddesi gayet açık… Yönetim Kurulu borç alabilir, gayrimenkullerini de ipotek edebilir.

Cavit Tuna Divan Başkanına soruyor:

-Nerede yazıyor onu Sayın Başkan, nerede yazıyor? 4. Maddeyi okur musunuz?

Divan Başkanı: “Siz okuyun…”

Cavit Tuna:

-Peki okuyayım… Şirketin Maksat ve Mevzuu…

Divan Başkanı: “Bakın ben okuyorum, siz okumayın…“

Salonda gülüşmeler oluyor.

Cavit Tuna:

-4. Maddenin başlığı…

Divan Başkanı: “Birinci fıkrasını okuyun.”

Cavit Tuna:

-Sayın Başkan siz maddenin bir başını okuyun. Yönetim Kurulunun görevleri değil o. Şirketin maksat ve mevzusudur. Gelin yönetim kurulunun görevleri bölümüne. Tamam mı Başkanım? 4. Madde Şirketin Maksat ve Mevzuu. Elbette şirket borç alacak verecek. Doğru… Burada yönetim kurulunun yetkisi var mı, yok mu? Bunu tartışıyoruz. 7. Maddeye geldiğinizde Yönetim Kurulunun Yetkileri var…

Divan Başkanı: “Ne var orda?”

Cavit Tuna:

-Aynen şöyle diyor. Şirket taşınmazları ile ilgili hiçbir temliki tasarrufta bulunamaz.

Divan Başkanı: “Bu bir temliki tasarruf değildir.”

Cavit Tuna:

-Peki… Sayın Başkan burada Yönetim Kurulu Başkanı gibi cevap veriyorsunuz. Lütfen kesmeyin…

Divan Başkanı: “Benim açıklama yapma görevim var… Buyurun…”

Divan Başkanı böyle diyor ama açıklama görevinin toplantı yönetimiyle ve toplantı kaideleriyle ilgili olması gerektiğini bilmiyor. Ya da bilmezden geliyor. Şirket yönetim kuruluna yönetilmiş bir soruya cevap vererek taraf oluyor. Hâlbuki Divan Başkanı’nın asıl görevi; toplantıyı tarafsız bir şekilde yöneterek, gündemdeki maddelerinin sağlıklı bir şekilde görüşülmesini ve karara bağlanmasını sağlamaktır. Divan teşekkülünden sonra Yönetim Kurulu üyeleriyle aynı masayı paylaşmaması gerektiğini bilmeyen veya bildiği halde göz yuman bir Divan Başkanının tarafsız yönetiminden söz etmek bile abesle iştigaldir. Kapalı ve gizli oylama için iki sandık ortaya koydurup, ibra edenler şu sandığa, etmeyenler bu sandığa diye oy kullandırmaya çalışan bir Divan Başkanından başka ne beklenebilirdi ki? Biliyorum zannettiği konularda da yanlış yorumlar yaparak maalesef ortakları yanıltmaya çalıştı. Konuşmacıları o kadar çok sabote etti ve yanlış kararlar aldı ki… Oylaması yapılmış bir gündem maddesine sonradan verilen önergeyi kabul ederek yeniden oylama yapması, salonda ekseriyet kalmadığı halde gündem maddelerinin görüşülmesine devam etmesi gibi skandal uygulamalara imza attı. Sayın Divan Başkanı Paşamız kürsüye gelirken elinde taşıdığı kalabalık klasörüyle konunun uzmanı bir görüntü çizmişti… Ancak uzmanlığı maalesef sadece bu klasörü taşımakla sınırlı kaldı.   

Cavit Tuna sözlerine devam ediyor:

Şimdi Sayın Ar-Tur’lular 2000 ortaktan gizlenen ipotek nerde biliyor musunuz? Ben arkadaşlara sordum hiç kimse tahmin edemedi… İpotek maalesef genel müdürlük binamızın üstünde… Tapu kaydında ve 5 Nisan 2011 de tesis edilmiş. Denizbank’tan alınan krediye karşılık 1.600.000 TL bedelli, % 60 faizli, süresi belli olmayan bir ipotek var. Bilançolardan ben anlamam… Arkadaşlar yeteri kadar anlattı. Diğer söz alan ortaklar gerektiği kadar anlattı. Ancak 1.600.000 TL ipotek genel müdürlüğün tapu kaydı üzerinde bulunmakta… Bu, genel müdürlük binasının açıkça tehlikede olduğunu da gösteriyor. Şimdi bunu, güçlü bir takım arkadaşlar, belki işadamı olarak gücü vardır ödeyebilir.

Konuşmanın burasında;“kimin ağzıyla konuşuyorsun” diyerek sataşma yapan Balıkesirli malûm bir iş adamına cevap veriyor:

-Kimin ne ağızla mücadele ettiği belli oluyor. Ben gayet açık bir şekilde, hukukçu ağzıyla konuşuyorum.

Konuşmasına kaldığı yerden devam ediyor:

Şimdi bunu gizlemenin bir anlamı var mı? Açık, açık söylenebilirdi ki geçen yıl genel kurul toplantısında olan bir ipotekmiş. 5 Nisanda olduğuna göre geçen yıl genel kurulda da bu varmış. Bunu bize söyleseler… Deseler ki; arkadaşlar biz yönetim kurulunda sıkışıklık yaşıyoruz. Biraz önce bahsedilen tablo gereği, bu sıkışıklık nedeniyle biz bu ipoteği koymak zorundaydık. Koyduk… Şunu yaptık, bunu yaptık… Olabilir. Yani biz açık olmamayı eleştiriyoruz. Elbette şirketlerde bu tip olaylar olacak. Mutlaka olacak. Ama bunu gelip genel kurulda, ben ısrarla sormama rağmen, hala yok böyle bir şey denmesi maalesef beni şahsen üzüyor. Şimdi Sayın Nadim Köse durmadan söz atıyor… Lâf atıyor… Geçen yıl yine Nadim Köse burada hepimizin yüzüne bakarak bir gerçeği daha gizledi. Bunu arkadaşlar söyledi… Israrla… Yapılan binalar 3A mıdır, 4B midir tartışması… Bununda mı önemi yok. Bize gelip diyebilirlerdi ki; arkadaşlar tamam, bu 3A sınıfındadır. Doğrudur… Ama maliyet budur. Yok, efendim işte hafriyat çok oldu, arkada kaya vardı… Şu vardı… Bu vardı… Açık, açık söyleyebilirlerdi… Ama bize ısrarla, elindeki şeyleri sallayarak aynen şöyle dedi. Bu dedi, 4B sınıfındadır dedi… Ben ise genel kuruldan bir gün önce Karaağaç Belediyesine gittim. Ruhsata baktım. Ve 3A sınıfında olduğu yazıyordu. Biz bunu burada söyledik. Nadim bey 4B den bahsetti. O yetmedi bir sirküler yayınladılar. 2011 yılında bizim Ar-Tur’da yapmış olduğumuz konutlar Bayındırlık ve İskân Bakanlığınca yapılmış olan sınıflandırmada 4B gurubuna girmektedir. Özellikleri ise, müstakil konutlar olarak villalar teras evlerdir.  Şimdi bu belge yapı ruhsatının fotokopisidir. (Elindeki belgeyi ortaklara doğru gösteriyor.)Ve burada 3A yazıyor. Burada açık olun diyoruz. Gelin burada açıkça hesap verin diyoruz. Denetim kurulunun raporu ile ilgili konuşmam isteniyor… Ben bu kürsüye bazı gerçekleri söylemek için çıktım. Denetim raporunu hepiniz okudunuz. Bir sayfa… Bahsettiğimiz olaylardan hiçbir şekilde bahsetmeyen, denetim kurulunun esas konusu olan ki, şu anda biz yerine getirmeye çalışıyoruz… Maalesef bu konuların üzerinde bahsetmeyen denetim kurulu raporunu ben şahsen ibra etmeyeceğim. Ve bu yönetim kurulunun görev yapmadığını düşünüyorum. Çünkü bu kadar borç ilişkisi olan bir şirketin denetim kurulu raporunda bir sayfa, yok işte 25 liralık koruma parasının bulunduğu falan gibi notlarının bulunmasını açıkçası yetersiz olduğunu düşünmekteyim. Oysa ipotek ve bahsettiğim diğer arazilerle ilgili konular daha dikkatlice denetlenebilir ve bunlar şirketin iyiliği için, hepimizin iyiliği için rapora yansıtılabilirdi. Ben burada bir düşüncemi belirtmek istiyorum. Burada maalesef bir toplumsal refleks oluşuyor. Eleştiri yapan hemen hasım olarak alınıyor. Ve eleştiri dikkate alınmıyor. Hemen saldırıya geçiliyor. Burada, 2000 ortaklı Ar-Tur’da, şu anda bilmiyorum 200-300 ortak var herhalde… Hiç kimsenin Ar-Tur’un menfaati dışında bir şey düşündüğünü ben tahmin etmiyorum. Hepimiz Ar-Tur’luların hizmeti için çalışıyoruz. Onun için fikir üretiyoruz. Maalesef o toplumsal refleks hemen devreye giriyor. Şu anda girdiği gibi hemen karşılık vermeye geçiyor. Bundan vazgeçersek ben Ar-Tur’luların güzel günlere kavuşacağını tahmin ediyorum. Dilerim öyle olur.

Herkese saygılar sunuyorum.

Avukat Cavit Tuna

Ar-Tur Değişim Grubu

www.ar-tur.com

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  
3032 kez okundu

Yorumlar

     08/11/2012 18:09

Çok güzel. Kutlarım...Devamını dilerim...
Önder Türkkent

Teşekkürler Cavit Bey,     09/09/2012 11:40

Vayyyyy! Ocaktan'ın ocağına kül basmış Avukat Bey. Adamlar pişkin. Bu güne kadar uyutmuşlar ama daha yemez artık Ar-Tur halkı.
Gülhan Can