Sayın Divan, Sayın Ar-Turlular, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

13 senedir masal dinleyen Ar-Tur’lular artık uyanmaya başlamıştır.

Bu gedikli yönetim, yaptığı bir sürü yanlış ve şeffaflıktan uzak icraatlarının artık sorgulanmaya başlandığını görmektedir.   

Bir taraftan zirveye ulaşmaktan ve çok, çok karlı bir duruma gelmekten bahset. Diğer taraftan aidatlara %100 zam yap. Sizce inandırıcılıktan uzak ve trajikomik bir durum değil mi?

Zammın gerekçesini sehven yazmayı unuturlar. İki ay sonra hatırlarına geliverir. 51 sayılı bir sirküler daha yayınlarlar.  Bu sirküler şirketi yönetmekte düştükleri aczin, açık bir belgesi değil de nedir?

Bu sirkülerde bile ortakları yanıltılmak amaçlanmıştır.  9-10 yıl önceki bir teftiş sanki yeni yapılmış gibi ortaklara sunulmuştur.

Öyle ki, bu teftişte adı geçen başmüfettiş Cengiz Özcan 6-7 yıl önce emekli olmuş…  Kendisiyle yaptığım telefon görüşmesinde bu teftişi derhal hatırladı. Ama malûm bizim yönetim unutkan… Bu teftişi 10 sene sonra ancak hatırladı. 

Başmüfettişin ar-tur hakkında söylediklerini burada anlatıp zaten alay konusu olan şirket itibarımızı daha da düşürmek istemem. Ancak şirketimizin başında hâlâ ocaktan yönetiminin göreve devam ettiğini öğrenince, “Allah size kolaylık versin” dediğini de söylemeden geçemeyeceğim.

On yıl önceki teftiş raporunu aidatların artışına gerekçe diye gösteren bu yönetimin inanılırlığı olabilir mi? Bunca sene nerelerdeydiniz?

Sayın Ar-Tur’lular, bunların hepsi hedef saptırmak, kafa karıştırmaktan başka bir şey değildir. Havuzun, arıtmanın, PTT tesislerinin, isale hattının, kanalizasyon yapımının vesaire paralarını kim ödedi? Konut sahibi olan bizler…  Su kullanım ücretlerini şirkete, emlak vergilerini belediyeye, elektrik sarfiyatımızı Uludağ elektriğe kim ödedi? Bizler…  Şirket bize belediye hizmeti olarak plaj düzenlemesi, çevre temizliği, yeşil alan bakımı ve buna benzer bir kaç hizmetten başka ne veriyor?  Peki, bu hizmetler böyle yüksek bir aidat toplanmasına gerekçe olabilir mi?

İşin aslı nedir biliyor musunuz?  Bunca sene, kâr getirecek işler için kafa yormayıp, günü kurtarmak… Tabi birde kendilerini…  Bu sebeple de şirketin gelirleri yetmediğinden konut sahiplerinden alınan aidatlarla şirket giderleri finanse edilmeye çalışılmaktadır. Yapılan bu son zammın olacağını geçtiğimiz genel kurulda söyledik. Ne dediler? Hayal kuruyorlar…  Şimdi hangi haleti ruhiye içinde olduklarını merak ediyorum.

Bakın yine söylüyoruz… Bu zam yetmez. Borçlar gittikçe artıyor. Faizleri var.  Şimdi sizlerden parada istemeye çekinirler. Peki, ne olacak dersiniz?

Bu yönetim isale hattı, kanalizasyon, arsa alımı ve şimdide önümüze getirilecek elektrik panoları yapımı gibi salma ile para toplanacak işler için acele karar almakta çok yavuzlar… Ancak iş, ihalelerinin nasıl yapıldığı ve hesapları hakkında bilgi vermeye geldiğinde ise bir o kadar ketumlar… Hesabı verilmeyen her iş benim için şaibelidir.  Açık ve şeffaf olmadığı için başkanın sözlerine inanmakta hiç içimden gelmiyor. Geçen genel kurulda “ araştırma komisyonu kurulsun, yapılanlar incelensin, bizzat sözlü önerge veriyorum” diyende bu Başkandı… Önergesini gündeme dahi aldırmayan ve sözünün arkasında durmayanda bu Başkan…  Zaten önergelerin ana sözleşme ve ticaret kanunu maddelerine göre yazılı verilme şartı vardır. Bunu biliyor ve kendini mazlum göstermek adına böyle bir senaryoyu hep oynuyor. Ne zamana kadar? İbra olunana ve seçilene kadar…

Başkana oturduğu makamı veren ar-tur’lu ortaklar olarak biziz.  Verdiğimiz makamda azar işiten, kovulan ya da kabul edilmeyen de biziz. Bırakın erkekleri başkanın odasına gidip, tasvip edilmeyecek hareketlere maruz kalan bayan ortaklarımız vardır. Ancak gücünün yetmeyeceği kişilere karşıda bir o kadar sessiz ve çaresizdir.

Ar-Tur’da bahçesine kuyu açtıran, müşterek topraklarımıza neredeyse ev büyüklüğünde müştemilat yaptıran, hâlâ elektrik sayaçları evlerinin içinde bulunan, kanalizasyon giderlerine iştirak etmeyen, senelerdir su parası ödemeyen torpilli veya dokunulmaz ortaklarımız olduğunu biliyor musunuz?

51700 m2’lik arazi alımı için yapılan 9 konuta ait kendi arsa değerlerimizin hiçe sayıldığını, bizlerden ve hatta bilançodan saklandığını biliyor musunuz? Bu 9 konuta ait arsaların Karaağaç belediyesi resmi kayıtlarındaki değerlere göre 709.560 TL olduğunu biliyor musunuz?  Bu arazi bize onların dediği gibi ucuza değil tuzluya mal olmuştur.

Bu dokuz konutun her birini yaklaşık yüz bin liraya mal ettikleri doğrumu? Hayır…  Belediye resmi kayıtlarında 3 A grubundaki bu binaların bir tanesinin maliyeti 40.320 TL olarak açıkça görülüyor. Hadi biz bu resmi bayındırlık rakamlarının az olduğunu varsayalım. Yinede maliyet taş çatlasa 50-60 bin lirayı geçmez. Bu binaların yapımında şirket işçi ve araçlarının da kullanıldığını unutmayın.

Geçen sene bizler bu yapılan konutların 3 A sınıfında olduğunu söylediğimizde bizleri yalan söylemekle itham etmişlerdi. Hatta Başkan Sait Ocaktan ve Başkan vekili Erol Ünsal 26.08.2011 tarihli yazı ile ortaklara bu konutların 4 B gurubunda olduğunu tekrarlamış, özelliklerinin ise müstakil konutlar olarak, villalar teras evlerdir diye yazmışlardı. Bayındırlık birim fiyatlarına göre inşaat maliyetinin ise 99.042,00 TL olduğunu yazmışlardı. Yönetim kurulu üyesi Nadim Köse bu kürsüde, bu konutlar 4 B grubundadır diyerek bizleri iftiracılıkla suçlamıştı. Hatırladınız değil mi? Bu konutlar 4 B değil 3 A dır. Maliyeti 99.042 TL değil 40.320 TL dır. İsteyenler internet ve facebook sitelerimizden ve bizlerden inceleyebilirler. Kim iftiracı, kim değil görün…  İşte Karaağaç Belediyesi imar ve inşaat ruhsat kayıtları… Her şey açıkça görülmektedir… Bu durumda ortaklar yanıltılmış, birilerine menfaat temin edilmiş, ortaklar zarara uğratılmış ve yanlış bilanço tanzim edilmiş olmuyor mu? Bu hususları bizler tespit edebilirken, Sayın Denetçilerimiz ne yapıyordu dersiniz?

Sayın Ortaklar, kendilerine yakın kimselerin tanıdıklarının işe alındığından haberiniz var mı? Peki, personel alım yönetmeliğimiz iş olsun diyemi yapıldı?

Aidatlar kılıfına uydurulmak için neredeyse şirketin tüm masrafları bizlere hizmet gibi gösterilmiş. Uğraşmışlar ama yinede uymamış…  

Mesela spor tesisi gelirleri şirkete, masrafları konutlara... Sizce bu normal mi?

İki senedir, eskiden gelir gider tablosunda olmayan bir gider oluştu; Arkent Temizlik Gideri… Geçen sene bu gider 42.484,06 TL idi. Bu sene 103.957,12 TL. Yani % 245 artış… Bu nasıl bir artıştır? Sanırsınız ki Ar-Tur her gün gül suyuyla yıkanıyor.

Ar-Tur’un tüm işçi ücretleri bizlere yazılmış. Sanki tüm işçiler konut sakinlerine hizmet veriyor. Tamı tamına 1.174.328,13 TL. El insaf… Böl konutlara 667 TL… Ah! Vakit olsa...  Daha birçok örnek verebilirim.

İstifa eden yönetim ve denetim kurulu üyelerinin istifa nedenlerinin ne olduğunu merak etmiyor musunuz? Bu üyelerin istifaları neden ortaklara duyurulmamıştır? İstifa edenlerin en azından kendilerini bu göreve seçenlere karşı bir açıklama borçları yok mudur? Neden çıkıp konuşmazlar?

Sayın Ar-Tur’lular, asıl sorun yönetimi değiştirme veya yönetime gelme sorunu değildir. Ar-Tur her zaman bir şekilde idare edile gelmiştir. Ancak bu gün Ar-Tur’un geleceği ciddi tehlikeler arz etmektedir. Ar-Tur, tarihinde olmadığı kadar savunmasız ve tehlikelere açıktır. Bu yönetime, hesaplarına ve icraatlarının doğruluğuna inanmıyorum. Borçlarımızdan, arazilerimizden, Burhaniye’deki eski genel müdürlük binamızın akıbetinden, kısaca Ar-Tur’un geleceğinden büyük endişe duyuyorum.  Bu sebeplerle yönetimi ve dolayısıyla gerçekleri gizleyen denetim kurulunu ibra etmeyeceğim.

Hepinizi durumun vahametini kavramak için cidden düşünmeye davet eder, saygılar sunarım.

       Osman Ferhan Can

       Ar-Tur Değişim Grubu

       www.ar-tur.com

Yorumlar