Sayın Ar-Tur’lular,

Şirket Yönetimi, 27 Ağustos 2011 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısından sonra, 10 Şubat 2012 de 50 sayılı sirküleri ancak kaleme alarak bizlere yollayabilmişlerdi. Bildiğiniz üzere şirketin mali durumunun çok çok iyi olduğundan, 81 adet gayrimenkul yapıp hizmete sunduklarından ve Ar-Tur’un kabuğunu çatlatarak zirveye oturduğundan vesaire bahsettikten sonra aidatların üç aylık 300,00 TL ye yükseltildiğini yazmışlardı.

Bu aidat zammı Ar-Tur Değişim Grubu olarak bizlerin olduğu kadar birçok ortağımızın da büyük tepkisine ve itirazına sebebiyet vermiştir. Bir kısım ortağımız örneğini web sitemizde verdiğimiz zamlara itiraz dilekçesi imzalayarak şirkete gönderip, tepkilerini dile getirmiş ve zamların geri çekilmesini istemişlerdir.

Ancak şirket haksız yapılan bu zamlarla ilgili tepkiye karşılık 31.03.2012 tarihli 51 sayılı bir sirküler daha yayınlamış ve aynen şöyle yazmışlardır: “Göndermiş olduğumuz 50 sayılı sirkülerde aidatların aylık 100,00 TL ye çıkarılmasına ilişkin gerekçenin yanlışlıkla “Sirkülerde” yer almadığı anlaşılmıştır. Yanlış anlamalara neden olmamak üzere bu konudaki sehven yer almamış açıklamayı sizlere sunuyoruz.”

Görüldüğü gibi koskoca şirket yönetimi beş sayfalık bir sirküler gönderiyor ve böyle önemli bir konunun gerekçesini yanlışlıkla yazmayı unuttuklarını söylüyor.  Her gönderdikleri sirkülerde olduğu gibi, sayfalar dolusu yaptıkları işleri anlatmayı, kabuk çatlatarak zirveye oturduğumuzdan bahsetmeyi unutmayan şirket yönetimi her nasılsa zammın gerekçesini yazmayı unutuveriyor. Bizce 51 sayılı sirküler yaptıkları yanlış uygulamanın açık bir itirafı ve kabulüdür. Ayrıca yüzde yüz yapılan zam gerçeğini hiç kimsenin yanlış anlamadığına da eminim. “Sehven” diyerek ortaya atılan bir gerekçenin tepeden inme yapılan bu zamma sebep teşkil etmeyeceği de apaçık ortadadır.

Hepimiz biliyoruz ki, 50 sayılı sirkülerin bizlere gönderilişinin asıl amacı; yaptıkları zammı bizlere duyurmaktır. Şöyle iyi şeyler yaptık, böyle başarılı olduk türünden sayfalarca yazılanlar, zam ilacının ortaklara kolay yutturulması için etrafına kaplanan şekerdir. 

Şirket yönetiminin 51 sayılı zorlama sirküleri incelendiğinde, bizlerden alınan aidatların şirket bilançosuna şirket gelirleri olarak dahil edilmesinin Türk Ticaret Yasası’na aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Kanunun ilgili maddelerine aykırılık teşkil eden ve devamlılık arz eder bu tutumun, Şirketin feshi davası açılması nedeni olduğu ve ağır para cezası ile karşı karşıya kalacağımız da yapılan ihtardan anlaşılmaktadır. Hal böyle iken şirket yönetimi,  Ar-Tur sakinlerine götürülen hizmetler ile Şirketin kendisine ait harcamaları muhasebe kayıtlarına göre ayrı ayrı hesapladığından ve konut başına harcamanın 100,00 TL olduğunu saptayarak ortaklardan aylık aidat olarak talep edilmesine karar vermekten bahsetmektedirler. Ayrıca Ticaret Bakanlığı Müfettişlerinin verdikleri raporlarını dikkate alarak; şirket gelirleri şirket giderlerine, ortaklardan toplanan aidat gelirleri ise konutlara götürülen, belediye hizmet giderlerine sarf edilmekte olduğunu yazmışlar.

Her birimiz Emlak ve çevre vergilerimizi belediyeye ödediğimize göre şirket yönetimi ne gibi bir belediye hizmet giderini konutlarımıza sarf ediyor acaba? Bilançomuza baktığımızda da böyle bir gider kaleminin olmadığı açıkça görülmektedir. Bunca sene duymadığımız, böyle bir gider kaleminin ne olduğunu şirket yönetiminin açıklaması gerekmez mi? Şirketin söz ettiği gibi ortaklardan toplanan aidat gelirlerinin, hadi bir an için belediye gelirlerine sarf edildiğini düşünelim. Büyükşehirlerde yaşayanlarımızın bile bu kadar belediye hizmet gideri ödemediği gün gibi açıkken, Ar-Tur’da böyle yüksek bir belediye hizmet giderinin nereye sarf edildiğini anlayabilmek mümkün değil. Şirket yönetiminin geçmişte yaptıklarını her sene sayfalar dolusu anlatmak yerine bir iki satırla da olsa, bu belediye hizmet giderlerinin ne olduğunu anlatması çok mu zordur? Ar-Tur’lunun zorlanarak ödediği paraların nereye harcandığının hesabını bilme hakkı yok mudur? Böyle önemli bir konu neden Genel Kurul toplantılarında gündem maddesi olarak konulmaz ve neden ortaklardan saklanır…

 Şirket yönetiminin yasalara aykırı uygulamaları nedeniyle şikayet edilerek şirketimizin teftişlere ve ihtarlara muhatap olması da kabul edilebilir bir durum değildir. Hatırlarsanız, 51750 m2 arsa alımında da eksik bedel beyanında bulunma sebebiyle vergi dairesine pişmanlık dilekçesi vererek cezalı ödeme yapmak durumunda kalınmıştı. Dolayısıyla şirket itibarımıza gölge düşürülmesi de ortakların bilgisi dışında cereyan eden bir başka yönetim zaafıydı. Şirket yönetimi Ar-Tur A.Ş.  saygınlığına yakışır, kanun ve nizamlara uygun bir yönetim idaresi sergilemek zorundadır.  Halbuki başımızdaki yönetim, yapılan şikayetler sebebiyle karşılaşacağımız cezalardan ve şirkete kayyum atanabileceği gibi yaptırımlardan bahsetmek suretiyle biz ortaklara aba altından sopa göstermeyi tercih etmiştir. Şirketi kanuna ve nizamlara uygun yönetmediklerinin hesabı bir kenara bırakılıp, yapılan yanlışlara tüm ortaklar da bir şekilde dahil edilmeye çalışılmaktadır.

Sayın Ar-Tur’lular, Ar-Tur günü kurtarma şeklinde, ben yaptım oldu ve benden sonrası tufan diyerek alınan karalar ve uygulamalarla yönetilemez. Başımızda bulunan idareciler her dönemde dürüst ve kanuna uygun hareket etme mecburiyetindedirler. Yanlış ve kanunsuz uygulamalar nedeniyle gelecek cezaların muhatabı da ortaklar değil Şirket Yöneticileridir. Ar-Tur’umuz gün geçtikçe halledilmesi zorlaşan problemlerle karşı karşıya kalmaktadır. Problemleri devekuşu misali kafamızı kuma sokarak ortadan kaldıramayız. Korkunun ecele faydası olmadığını bilerek, dolambaçlı yollara sapmadan, tüm gerçekleri açıkça ortaya koyarak, makul çözüm yollarını hep birlikte aramalı ve cesur kararlar alarak uygulamalıyız.

Hepinize saygı ve sevgiler sunarım.

Osman Ferhan CAN

Ar-Tur Değişim Grubu

www.ar-tur.com

Yorumlar