• https://www.facebook.com/Ar-Tur-De%C4%9Fi%C5%9Fim-Grubu-317439005726450/?__tn__=kC-R&eid=ARB4NBL3Vs9TQWe5A-44_yIA0NgaPkV1xMqIKRCQP2mhGAieKXlPnuiTVvQymsC3XzqNNV9-yeRH1aaJ&hc_ref=ARQyyP3-nW8sGDqkNmwU9BnsR60xirxP3PQ8mxFWNd1Q-qH3CVp_grrR0XN38tsEErg&fref=nf&__xts__%5B0%5D=68.ARB2_p2Jpw0XwG8B8BiYujKKSkAHONwai1obCzBMZN5Avvcr3f7gPzXQdDGi-sh5wBQhtDnILnVE9yUWhR6kSHfo48_f4jrK-oIvenlHG5deG6s0IoojOGWpO-cRaUYvj1_Fo0TnTdlWWlPOqlenCnnZd3Bv9lPm1UqBiWTAh8vWfyUmh-5E214nWxZj9vnPuuFGlXZxTq6oZoWwc5zOATsZ5PcBiTiqbDUIo3pRjePw4bMACgnftCLotxUGNYPsbKo9Njv4YuetLiefHP07nB_xOVje6_wcwK0MaHP3OcfnSn0uvQ8zVL5EPmqWOcfB-pmOz8mEkM78UrNuTSWM9-s
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com.

BİZ BİLİYORDUK!

Cumhuriyet tarihimizde ilk kez bir Genelkurmay Başkanı sivil mahkeme tarafından tutuklandı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül : “Türkiye’de bağımsız yargı vardır. Herkes kanunlar karşısında eşittir. Gayet soğukkanlılıkla takip edilmeli. Bu bir yargı sürecidir ” diye konuşmuş. "Mahkeme kararı olmadan kimse suçlu ilan edilmemeli" uyarısında bulunmayı da ihmal etmemiş.
 Milli Savunma Bakanı: “Herkesi, aksi mahkeme kararıyla ispat edilene kadar masum kabul etmek gerekir ” demiş.
Bakan Çelik basın mensuplarının sorularına verdiği cevabın bir bölümünde; “Yargı hepimizin yargısı, yargıya güvenmeliyiz" diyor.
 Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu:"Tutuklama bir insanın suçlu olup olmadığı konusunda tek başına bir şey ifade etmez" diye bir yorum sunuyor.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: “Bu üzüntü verici bir olaydır. Bütün samimiyetimle, dürüstlüğümle söylüyorum hiçbirimiz tutuklanma sebebiyle sevinmemeliyiz. Bundan gerçek anlamda üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum” diyor.
Başbakan ise suskun(!) kalmayı yeğliyor.
Her tutuklamadan sonra aynı basmakalıp ve hamasi laflar söyleniyor.
Sorulan sorulara verecek cevap bulamayınca da; “yargı sürecine müdahale edilemez”  diyerek sıyrılıveriyorlar.
Hukuk karşısında herkes eşit diyorlar. Yani yapılanlar normal demeye getiriyorlar.
Hadi canım sende.  Hangi hukuktan, hangi adaletten, hangi bağımsız yargıdan bahsediyorsunuz?
Zülfüyâra dokunan ve dokunabilecek herkesi tutukluyorlar.
Amaç belli: Gözdağı, sindirme, yıldırma.
Tutturmuşlar bir “ yargı süreci”.  Hangi yargı, hangi süreç?
Sürecin başı belli…
Önceden yemlenmiş, yağcı medya, “olacağı” günler önceden bilerek palavra yayınlar yapmaya başlar.
Telefon dinlemelerine, yalancı hahamlara, gizli tanıklara, kısaca fasa fiso delillere dayandırılarak, formalite bir sorgulama yapılır. Sorgulama(!) sonucu zaten bellidir: Darbe yapmak için terör örgütü kurmak, yönetmek yâda üyesi olmak.
Her nasılsa, birdenbire kaçma ve delilleri karartma şüphesi peyda oluverir.(!)
Dolayısıyla tutuklama kaçınılmazdır.
Böylece “yargı süreci” başlamıştır.
Başlangıcı çok çabuk ve belli, sonu bir türlü belli olmayan süreç…
Ne zaman bitecek belli değil.
Kanunen, içerdekiler suçlu da değil.
“Yargı sürecine müdahale edilemez” lafı tam bir uydurma. Doğrusu; “yargıya müdahale edilemez” olmalıdır. Yargıya müdahalenin olmadığını söylemekse mümkün mü? Müdahalenin feriştahı bizde…
Suçsuz insanları tık içeri, sonra “yargı süreci” diyerek yıllarca süründür.
Deniz Feneri davasında feneri nerede söndürdükleri belli olmayanlar için “beş dakkada beşiktaş” tutuksuz yargılanma kararı… Neden? Hüküm verilinceye kadar tutukluluk süresinin uzaması doğru değilmiş. Çünkü 3 ayda tutukluluk süreleri cezaya dönüşüyormuş! Vay anasını!  
Ucu açık süreç içinde; “belki bir suç bulunabilir, ya da uydurulabilir(!) olanlar” için tutukluluk kararı.
On üç yaşındaki N.Ç ye 7 ay boyunca tecavüz eden babası ve dedesi yaşındaki 26 şerefsize “iyi hal indirimi.”
Böyle adalet olur mu? Hay böyle adaletin…
Pekâlâ, ne zaman bitecek bu süreç?
Halkın tamamı tebaa olunca…
Kendilerine tehlike gördüklerinden tamamen kurtulduklarına inandıklarında…
Bu sebeple herkesi sindirerek, korku imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar.
Ancak, bunun sonu olmadığını, bu şekilde bir yere varamayacaklarını, eninde sonunda “anlayacaklar”.
Başbuğun tutuklanmasının ardından söylenenlere hiç kulak asmıyorum.
İddialara, suçlamalara ve Yargının bağımsız olduğuna hiç inanmıyorum.
Ama inandığım bir şey var: “Ne yaparlarsa yapsınlar korkularının hiç bitmeyecek” olması.
Çünkü“korkak insanlar, başaklı buğday sapını bile yılan sanır.”  
Öyle afralı tafralı gezinmelerine, boy göstermelerine bakmayın. Bunların her biri, bir diğerine güvenerek yiğitlik taslarlar; lakin “korkaklar hiçbir zaman zafer anıtları dikmemişlerdir.”
Gün gelecek birbirlerinden korkacaklar.
Gün gelecek korumalarından korkacaklar.
Gün gelecek yedikleri lokmadan, içtikleri sudan korkacaklar.
Gün gelecek kendi gölgelerinden korkacaklar.  
Biz bütün bunların olabileceğini zaten biliyorduk. Örgüt başkanımız bir söylevinde bize bunları anlatmış ve şöyle demişti:
“Ey Türk Gençliği!”…  

Osman Ferhan CAN
Ar-Tur Değişim Grubu üyesi
www.ar-tur.com



1455 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın