Anılar Çağırdığında...“Altınoluk, doğup büyüdüğüm şehir. Bir sıcak ağustos günü
3-5 metre denize paralel yürüdükten sonra kendine boş bir alan bulup
Sanki birisini arıyordu, bakışları hüzün doluydu. Birisinin kendisine
Bir süre sonra yerinden kalktı, ağır adımlarla denize yöneldi, biraz
Arkasından bakakaldım.
Yandaki hanımlardan birisi ‘Bu güzel köpek
O an burnumun direği sızladı.
O terk edilmişti.
Şemsiyelerin altında aradığı eski dostuydu.
Ortak alışkanlıklarını sürdürüyordu tek başına ve yaptığı aslında
*
Okurum Enver Boz’un postası
Benim de burnumun direği sızladı...
*
Sevginin, dostluğun, vefanın, özlemin bizleri de
Bir pastanenin köşedeki masası mı?.. Bir çay bahçesindeki çakıl taşlı
Kimi zaman bir şehir...
Kimi zaman bir kıyı...
Yalnızlığın dar sokaklarından geçip o kıyıya indiğimiz
Gidip ararız...
Belki anıların kalan parçasını... Belki umutlarımız için bir kanıt...
Belki de oralarda “bizi”
Bir şey kalmış mıdır?..
Gidip bakarız...
*
Onlar da tıpkı bizim gibi...
Ne fark eder ki?..
Yalnızlığın dar sokağından inip kıyıya, anılarındaki
Bakmıştır; yok... |
980 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |