• https://www.facebook.com/Ar-Tur-De%C4%9Fi%C5%9Fim-Grubu-317439005726450/?__tn__=kC-R&eid=ARB4NBL3Vs9TQWe5A-44_yIA0NgaPkV1xMqIKRCQP2mhGAieKXlPnuiTVvQymsC3XzqNNV9-yeRH1aaJ&hc_ref=ARQyyP3-nW8sGDqkNmwU9BnsR60xirxP3PQ8mxFWNd1Q-qH3CVp_grrR0XN38tsEErg&fref=nf&__xts__%5B0%5D=68.ARB2_p2Jpw0XwG8B8BiYujKKSkAHONwai1obCzBMZN5Avvcr3f7gPzXQdDGi-sh5wBQhtDnILnVE9yUWhR6kSHfo48_f4jrK-oIvenlHG5deG6s0IoojOGWpO-cRaUYvj1_Fo0TnTdlWWlPOqlenCnnZd3Bv9lPm1UqBiWTAh8vWfyUmh-5E214nWxZj9vnPuuFGlXZxTq6oZoWwc5zOATsZ5PcBiTiqbDUIo3pRjePw4bMACgnftCLotxUGNYPsbKo9Njv4YuetLiefHP07nB_xOVje6_wcwK0MaHP3OcfnSn0uvQ8zVL5EPmqWOcfB-pmOz8mEkM78UrNuTSWM9-s
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com.

Anılar Çağırdığında...

Altınoluk, doğup büyüdüğüm şehir. Bir sıcak ağustos günü
öğleden sonra, şemsiyenin altında uzanmış günlük gazeteleri henüz okumaya
başlamışken Valikonağı
nın dar yan yolundan indi,
yavaş adımlarla insanların arasından geçip sahilde durdu.

 

3-5 metre denize paralel yürüdükten sonra kendine boş bir alan bulup
oturdu. Güneşlenen insanları bir bir süzdü.

 

Sanki birisini arıyordu, bakışları hüzün doluydu. Birisinin kendisine
seslenmesini ya da ilgilenmesini bekler gibiydi.

 

Bir süre sonra yerinden kalktı, ağır adımlarla denize yöneldi, biraz
yüzdükten sonra çıktı
, şemsiyelerin altında oturanlara
uzun uzun baktı. Geldiği Valikonağı yolundan öylece yukarı doğru
gitti.

 

Arkasından bakakaldım.

 

Yandaki hanımlardan birisi Bu güzel köpek
her gün tam bu saatte geliyor. Denize girip çıkıyor ve bunu haftalardır
yapıyor
diyordu.

 

O an burnumun direği sızladı.

 

O terk edilmişti.

 

Şemsiyelerin altında aradığı eski dostuydu.

 

Ortak alışkanlıklarını sürdürüyordu tek başına ve yaptığı aslında
geçmişin özlemiydi.

 

*

 

Okurum Enver Bozun postası
böyleydi...

 

Benim de burnumun direği sızladı...

 

*

 

Sevginin, dostluğun, vefanın, özlemin bizleri de
sürüklediği zamanlardaki o sızılı

arayışlar gibi hani...

 

Bir pastanenin köşedeki masası mı?.. Bir çay bahçesindeki çakıl taşlı
yol mu?.. Mahallenin girişindeki köşebaşı mı?.. Bir parkın kuytu köşesi
mi?..

 

Kimi zaman bir şehir...

 

Kimi zaman bir kıyı...

 

Yalnızlığın dar sokaklarından geçip o kıyıya indiğimiz
zamanlardaki
bizler gibi
tıpkı
...

 

Gidip ararız...

 

Belki anıların kalan parçasını... Belki umutlarımız için bir kanıt...
Belki oraya bırakılmış birkaç sözcük... Belki bir hayalin geri
kalanını
...

 

Belki de oralarda bizi
ararız...

 

Bir şey kalmış mıdır?..

 

Gidip bakarız...

 

*

 

Onlar da tıpkı bizim gibi...

 

Ne fark eder ki?..

 

Yalnızlığın dar sokağından inip kıyıya, anılarındaki
sevgiyi, dostluğu, vefayı aramıştır...

 

Bakmıştır; yok...



980 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın