Hep birilerinden medet ummak… Hep birilerinin harekete geçmesini beklemek… Neden?.. Vurdumduymazlık, boş vermişlik, bana necilik, midesi genişlik gibi birçok cevaplar verilebilir. Belki de hiçbir nedeni yoktur bile denilebilir. Ancak bana sorarsanız; insanoğlunun günümüzde esiri olduğu ‘sürü psikolojisi’ asıl nedendir. Öyle ki insanoğlu, bu psikolojiyle, düşünmeden, kendine sormadan şuursuzca hareket edebiliyor. Aslında var olan düşünce güçlerini kullanmıyor; araştırmıyor ve sorgulamıyor… Hatta bu güçleri kullanmayı gereksiz, aptalca bir şeymiş gibi görüyor. Böyle olunca da düşünmesini ve sorgulamasını istemeyen “çobanlara”, kendini teslim ediyor. Hem de kendi elleriyle…

21.07.2013

Söylenecek söz yok ne site sakinleriymiş… Gece bağıra bağıra dolaşan alkollü geçlerimizden rahatsız değiller, manzara denilen yerde geçirilen romantik dakikalar sonunda kırılan alkol şişelerinden rahatsız değiller, çocuklarımızın kumdan kale yaptığı plajda ara sıra şırınga çıkmasından rahatsız değiller… Ne site sakiniymiş arkadaş site yönetiminin de dediği nezih restoranlarda yediği kalitesiz yemeklere verdiği ölçüsüz ödemelerden rahatsız değil… Ödediği aidatı ile yapılan ve boyanıp sezona hazırlanan plaj şemsiyesinin altında tatil yapamadığından şikâyetçi değil…

14.07.2013

Sevgili Ar-Tur’lular, Şirket bugün evlere 54 no.lu bir sirküler gönderdi. 12.07.2013 tarihli bu sirküler sitede bulunanların eline geçmiş olmasına rağmen henüz Ar-Tur’a gelmemiş olanların eline büyük ihtimalle geçmemiştir. Şirketimizin resmi web sitesi göstermelik bir site olmaktan öte gidemediği içinde Ar-Tur’luların buradan bir haber alma olasılıkları da maalesef yoktur. Bu sebeple lafla çağ atlatılmaya çalışılan Ar-Tur’umuzun bu haberinin duyurusunu yapmakta yine biz “çapulculara” düştü.

13.07.2013

Dibimize kadar sokulan yangından acaba gereken dersi çıkarabildik mi? Yöneticiler felaketin kıyısından döndüğümüzün farkında oldular mı? Yangının çöplükten çıktığı yazılıp söyleniyor. Eğer öyleyse bu büyük bir ihmal ve ayıp değil mi? Dibimizde çöplük olması zaten başlı başına bir utanç değil mi? Çağ atlayan Ar-Tur bu mu?

10.07.2013

Hoyrat eller koparmıştı; Papatyamızı… Acımasız, insafsız ve de haksız! Müjdecisi, papatya olmayınca… Hiç bahar gelir mi Ar-Tur’a?

21.05.2013

Sayın Ar-Tur Ortakları, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 448 de; “yönetim kurulu iptal veya butlan davasının açıldığını ve duruşma gününü usulüne uygun olarak ilan eder ve şirketin internet sitesine koyar” denilmektedir. Şirketimiz de resmi internet sitesini www.arturarkent.com adıyla açtığını 24.05.2012 tarihinde yine bu site aracılığıyla duyurmuştu. Şirket aleyhine açmış olduğumuz bir dava vardır. (DOSYA NO: 2012/691E) Açtığımız bu davayı sitemizde ve Facebook sayfamızda sizlere duyurmuştuk. Yukarıda yazmış olduğumuz kanun maddesine göre; şirket yönetim kurulunun bu davayı ve duruşma günlerini usulüne uygun olarak resmi web sitesinde ilan etmesi gerekirdi, etmedi. Yani kanunun emrine uyulmadı.

23.04.2013

Sayın Ar-Tur’lular, www.ar-tur.com adresli web sitemiz sizleri bilgilendirmek ve paylaşımlarda bulunmak amacıyla kurulmuştur. Bizleri desteklemiyor, görüşlerimizi beğenmiyor olabilirsiniz. Bu gayet normal bir durumdur ve anlayışla karşılarız. Eğer demokrasiye inanıyorsak; herkesin görüşüne, anlayışına ve duruşuna da saygı duymayı bilmemiz gerekir.

06.02.2013

Sayın Başkan, 25.08.2012 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında Divan Başkanına bir önerge vermeye geldiğim sırada oturduğunuz yerden uzanarak bana hitaben şöyle söylemiştiniz: “Sen aklı başında, efendi bir arkadaşa benziyorsun. Web sitende hakkımda neden hakaret dolu yazılar yazıyorsun?” Ayrıca salonda bulunanlara hitaben yaptığınız konuşmalarda da, web sitemizde yazdıklarımızın yalan ve hakaret dolu olduğunu söyleyerek, grubumuzu suçlamıştınız. Cevabımı size hemen orada vermiştim. Ancak; belki sahiden duymadığınızdan, belki de söyleyecek söz bulamadığınızdan, anlamazdan gelmiştiniz. Size verdiğim cevap şöyleydi:

04.02.2013

Sevgili Ar-Tur’lular, Bir yılı daha acı, tatlı hatıralarla geride bırakıyoruz. Umutlarımızı ve beklentilerimizi ise yeni bir yıla, 2013’e taşıyoruz. Ne yazık ki devam eden sorunlarımız, sıkıntılarımız yılın değişmesiyle geride kalmıyor. Savaş, açlık, hastalık ve doğal afetler hâlâ dünyamızın birçok bölgesinde insanlara acı vermeye devam ediyor. Ülkemizde de benze r sorunlar maalesef artarak devam ediyor. Teröre her gün şehitler veriyoruz ve yüreklere ateşler düşüyor. Halkımızın küçümsenemeyecek bir bölümü açlık ve sefalet içinde! Kimileri gemiciğini ikiye çıkarırken, kimileri çıplak ayakla ve terlikle okula gidebilmenin çabasını veriyor. Bizi millet yapan değerlerimiz, Cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri sinsice yok edilmeye, unutturulmaya çalışılıyor.

23.12.2012

Yüreğim burkuldu, içim acıdı duyunca! Boğazım düğümlendi, beynim uyuştu… Utandım! İnsanlığımdan utandım…

19.12.2012