• https://www.facebook.com/Ar-Tur-De%C4%9Fi%C5%9Fim-Grubu-317439005726450/?__tn__=kC-R&eid=ARB4NBL3Vs9TQWe5A-44_yIA0NgaPkV1xMqIKRCQP2mhGAieKXlPnuiTVvQymsC3XzqNNV9-yeRH1aaJ&hc_ref=ARQyyP3-nW8sGDqkNmwU9BnsR60xirxP3PQ8mxFWNd1Q-qH3CVp_grrR0XN38tsEErg&fref=nf&__xts__%5B0%5D=68.ARB2_p2Jpw0XwG8B8BiYujKKSkAHONwai1obCzBMZN5Avvcr3f7gPzXQdDGi-sh5wBQhtDnILnVE9yUWhR6kSHfo48_f4jrK-oIvenlHG5deG6s0IoojOGWpO-cRaUYvj1_Fo0TnTdlWWlPOqlenCnnZd3Bv9lPm1UqBiWTAh8vWfyUmh-5E214nWxZj9vnPuuFGlXZxTq6oZoWwc5zOATsZ5PcBiTiqbDUIo3pRjePw4bMACgnftCLotxUGNYPsbKo9Njv4YuetLiefHP07nB_xOVje6_wcwK0MaHP3OcfnSn0uvQ8zVL5EPmqWOcfB-pmOz8mEkM78UrNuTSWM9-s
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com
    • AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU
    • www.ar-tur.com.
AR-TURUN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI…

AR-TURUN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI…

Sevgili Ar-Tur Dostları,

Ar-Tur Turizm Endüstrisi A.Ş. 1960 lı yılların sonunda Burhaniye Kaymakamı rahmetli Sayın Özer TÜRK liderliğinde bölgenin ileri gelenleri ile birlikte planlanmış, daha sonra katılımcı halkası büyütülmüş, özellikle de Ankara’daki bürokrat ve subayları da içine almak suretiyle geniş katılımlı bir Anonim Şirket olarak kurulmuştur.

Şirketin kuruluş amacı ortaklarını ev sahibi yapmak ve evleri Mayıs-Ekim ayları arasında ev sahiplerinin kullanmadığı zamanlarda yurt dışından gelecek turistlerin kullanımına açarak turizm faaliyetlerinde bulunmaktı. Ancak bu düşünce bir iki denemeden sonra rafa kaldırılmıştır. Çünkü mevzi imar planı uygulamasıyla evlerin tapuları çıkarılmış ve evlerini kiraya vermek isteyen ev sahibi ortaklar direkt kendileri kiralamayı tercih etmişlerdir. Bu aşamada Karaağaç belediyesi devreye girmiş emlak vergilerini toplamaya başlamıştır. O gün görevde olan şirket yöneticileri ileride kapının açılmasını önlemek için bazı ana yolları imar planında göstermemişlerdir. Elektrik Tedaş’tan, çöp hizmetleri de belediyeden alınmaya devam edilmiştir. Şirket kendi kuyularından çıkardığı suyu ortaklarına bedeli karşılığı satmış, çalışan personelin, bekçilerin maaşları ve diğer masraflar için yeterli geliri de olmadığından “aidat” adı altında ortaklarından aylık para toplamışlardır. Yasaya göre Anonim Şirketlerin ortaklarından sermaye dışında hiçbir şekilde para toplaması mümkün olamadığından ve yapılan uygulama suç teşkil ettiğinden, şirket gelir getiren bir hal alana kadar kaynak ihtiyacını karşılamak maksadıyla ortaklara “masraflara katılmayı taahhüt ediyorum” mealinde yazılı bir belge imzalatılarak sorun aşılmaya çalışılmıştır. Bu şekilde para toplama, konutlara götürülen hizmetler adı altında halen devam etmektedir. (Neredeyse şirket gelirlerinin yarısını teşkil eden bu aidatların ne kadar konutlara götürülen hizmet olarak kullanılıp kullanılmadığını takdirlerinize bırakıyorum.)

******




BUGÜN… Sait Ocaktan dönemi…

Özet başlıklarla şöyle ifade edeyim:

1-  Ar-Tur A.Ş. yönetimi 12-13 yıldan beri yaptığı harcamalara kaynak yaratabilmek için ortaklarından para toplamaya devam etmektedir. 2010 yılından beri katlamalı aidat artışları yapılmış, indirildi-yükseltildi kargaşasıyla yıllık 300 TL olan aidatlar 1000 TL olarak uygulanmaktadır. (Çağ atladık, şirket çok çok iyi durumda vs. konularını zaten biliyorsunuz. Bu sebeple teferruata hiç girmiyorum.)

2- Ocaktan döneminde yönetimler rahat para harcayabilmek için, ortaklarından yapılacak işlerle ilgili aidat dışında da paralar toplamışlardır. Ancak ortaklarına doğru ve açık bilgiler vermeyip, ihtiyacın çok üstünde para toplamışlardır. Bu konuda en çarpıcı örnek isale hattı için Ümran Çelik Boru A.Ş. den alınan boru faturalarının tutarıdır. Sayın Başkanın bize gösterdiği faturalar toplamı ortaklardan bu iş için toplanan paranın üçte biri kadardır. Bu paralar ortaklar susuz kalmasın diye toplanmıştır. İş bittikten sonra elde kalan paralar ortak hesaplarına alacak olarak geçilmeliydi. Böyle bir uygulama maalesef yapılmadığı gibi ortaklara bilgi de verilmemiştir. Artan paralar ne oldu? Nasıl muhasebeleştirildi? Denetim Kurulunun bu konudan ne kadar haberi var ve ne yaptı? (Bu boruların alınış şeklini ve ortaklara lanse ediliş konularına hiç girmiyorum. Ancak bu konuda genel kurulda söz alan bir ortağımızın boru almaya giden Ocaktan ve yanındaki kişi için “yemek davetini bile kabul etmediler, birer simit yiyerek Ar-Tura dönmek için yola çıktılar” ifadesiyle yönetimi koruma çırpınışını da tebessümle ifade etmeden geçemeyeceğim.)

3- Aynı dönemde P.T.T. Tesisleri alındı. İçeriğini bilmememe rağmen şekil olarak kanunlara uygun yapılan tek uygulama budur. Çünkü şirket sermaye artırımı yaparak para toplamış ve kaynak yaratmıştır. Ortaklar kendi iradeleriyle buna katılmışlar veya katılmamışlardır. Bana göre böyle bir yerin alınması doğrudur ancak işletme olarak yapılan uygulama yanlıştır. Nedenini ilerideki satırlarda izah edeceğim…

4- Bence en sansasyonel olay 52 dönüm zeytinliğin satın alınışında yaşanmıştır. Satın alma aşamasında, para + 9 adet ev (yönetimde bulunan bir yöneticinin izahatıyla; yamaç evler şeklinde villa). Bu evlerin yapımı, müteahhitlik hizmetleri ( kaçak elektrik kullanılması…) ve son olarak ortakların zekâsıyla alay edercesine; güya ne kadar çok para eden bir yer alındığını göstermek amacıyla çizdirilmiş ama nedense ortaklardan gizlenmiş, aynı araziye yerleştirilmiş 140 konutluk avan yerleşim planı… Nerden bakarsan bak baştan sona fiyasko… Ar-Turda evi olan çoğunluk ortak, Ar-Tur sınırları içinde kalmış irili ufaklı yabancı parsellerin satın alınmasını tabi ki ister. Ancak kanunlara uyarak ve doğru bilgilendirilerek...  P.T.T binalarının alımı örneğinde olduğu gibi… Bugün üstünü örttük sandığınız konular bir gün gelir yine karşınıza çıkar.

5- Bir diğer konu, beton ve parke taş döşenen yollar… Maalesef ülkemizde belediye hizmetleri harcamalarında kontrol edilmesi çok zor iki kalem var!.. Peyzaj ve yol çalışmaları… Halk diliyle; çiçek ektim kuruyana kadar, yol yaptım bozulana kadar. Ne yazık ki Ar-Turda da gerekli gereksiz beton yollar ve parke taş döşemeleri hızla devam ediyor. Yeterli alt yapı çalışması yapılmadığından beton yollarda kırılma, çökme ve kaymalar başladı bile. Ar-Tura gelenler buranın doğal halini seviyorlar, betonlaşmış halini değil… İhtiyaç olan yerlerde hakkıyla ve yordamıyla yapılanlara hiç itirazımız yok. Ama sırf bir şeyler yapıyormuş gibi görünüp betonlaşmaya yapılan para harcamalarına kesinlikle karşı durmamız gerekiyor. Kaldı ki bu işlerin bir plan dahilinde yapıldığını söylemek de imkansız… Yönetime yakın olanın, ya da çok sesi çıkanın isteğine göre uygulamaların yapıldığını çoğumuz biliyoruz.

*********

YARINLAR… TEHLİKELER… ÖNERİLER…

Sayın Ar-Turlular, ileride Ar-Turda problem olabileceğini tahmin ettiğim konular ve önerilerim şöyledir:

1-    Ar-Tur sınırları içinde 4 ayrı mükellefiyet vardır.

a)      Ar-Tur A.Ş. nin tapulu arazileri ve binaları
b)      Şahısların tapulu konutları (Ortak olup evi olan ve ortak olmayıp sadece evi olan)
c)       Yabancı parseller
d)      Hazineye ait orman arazisi ve parseller.

Burada sorun, 1999 yılında Ar-Turda kadastro uygulamaları yapılırken sahipsiz parselleri Ar-Tur A.Ş. adına kaydettirmeyip (bilerek veya bilmeyerek), 10 yıllık itiraz süresini de geçirdiklerinden kesinleşerek hazineye kalan parsellerdir. (Buna bilmeyerek demek biraz saf dillik olur. Belki aşırı ihmal denilebilir ama doğrusu o da tam uymaz. Zaten bu konudaki sorulara hiçbir şekilde cevap vermemeleri de durumu özetler gibi.) Sayın Av. Cavit TUNA örnek bir çalışma yaparak tüm belgeleriyle bu konuyu gözler önüne sermiştir. Genel Kurulda hiçbir yönetim kurulu üyesi bu olaya cevap verememiştir. Şirket sirkülerlerinde “malum kişiler bizi mahkemeye verdi” diye şikayet ettikleri konulardan biri budur. 52 dönüm şahıs arazisini büyük bedeller ödeyerek almayı akıl eden yönetimin belki de çok cüzi bedellerle veya hiçbir bedel ödemeden sahip olabileceğimiz bu araziler konusunda sağır ve dilsiz kalmasını anlamak mümkün mü? Geminin kaçması bir yana arkasından gelecek tehlikeleri düşünmek bile istemiyorum. Kafamızı taşlara vursak ne fayda… Dua edip, aman inşallah kimse bu arazilerle uğraşmaz diye beklemekten başka yapacak bir şey kalmamış gözüküyor. Ancak şimdiden görünen o ki; bu araziler birilerinin iştahını şimdiden kabartmış gibi!..

2-    Bir diğer konu; şirket ortaklığı ile ev sahipliği karmaşasıdır. Ar-Turun kuruluşundan bu güne kadar geçen sürede, satış veya veraset şeklindeki uygulamalardan dolayı şirketin ortaklık yapısı değişmiştir. Ortak olup evi olmayan veya evi olup ortak olmayan birçok Ar-Turlu vardır. Kaldı ki tapulu evi olan kişi, şirkete ortak olsun veya olmasın Ar-Turludur. Tersine evi olmayan ama küçücük bir hisse satın alan vatandaşta şirket ortağıyım diyerek kapıdan rahatlıkla girebilmekte ve bizlerin dişimizle tırnağımızla kazıyarak sahip olduğumuz tüm tesisleri ve tüm olanakları kullanmaktadırlar. Hatta bazıları bu tesisleri hoyratça ve acımasızca kullanmaktadırlar. Çoğu Ar-Turlu bu konudan son derece rahatsız olmaktadır. Bu konuya mutlaka bir çözüm getirilmelidir.

3-    Yukarıda ki konunun devamı olarak, ev sahiplerini de içine alan bir site yönetimi kurulması şarttır. Anonim şirketlerin yasalarla yapması gerekli işleri bellidir. Ar-Turda site yönetimi ve buna bağlı olarak kurulmuş bir site yönetim planı yoktur. Ar-Turda Kat Mülkiyeti de olmadığından Kat Mülkiyeti Kanununa uygun bir işletme planı da yoktur. Yıllarca Anonim Şirket şemsiyesi altında yapılanların bazıları incelendiğinde çok büyük sıkıntılar çıkabilir. Çünkü Ar-Tur A.Ş. nin iştigal konusu gereği kendi tapulu arazisi üzerindeki işletmelerinden gelir elde edebilirler. Bu konuda görüştüğüm birçok hukukçu ve bilirkişi aynı görüşleri ifade etmektedir. Konutlar şirketin malı değildir. Ar-Tur benzeri 2000 konutluk Denetko ve diğer büyük tatil köylerinde site yönetimine geçilmiştir. Bu şekilde konut sahiplerinden para toplamakta, bu konutlara yapılan hizmetlere para harcamakta legal hale gelmektedir. Ayrıca toplan paraların şirket bilançosunda (havuzunda) değil, gerçek harcama kalemlerinde görülmesi sağlanmış olacaktır. Şeffaflık budur ve ancak bu şekilde sağlanabilir. 

4-    Ar-Tur – Arkent bölgemizin gözbebeği bir yerdir. Her Ar-Turlunun görevi bu kutsal yeri ne olursa olsun iç ve dış tehlikelere karşı korumaktır. Yönetimin mevcut durumdaki birinci görevi ev sahiplerinin ihtiyaçlarını ve rahatlığını sağlamaktır. Şirket karı ikinci plandadır. Yaşlısı genci tüm Ar-Turlular rahat ve huzurlu bir yaz geçirmek istiyorlar. En büyük endişeleri plajlarımızda neredeyse mangal yakıp et pişirecek kadar fütursuz davranabilen dışarıdan gelenler… Parayı versin içeri girsin, otelde kalsın istediğini yapsın doğru değildir. Para her şey demek değildir… Para belki birçok şeyi satın alabilir ama huzuru asla… Plajlara yeni şemsiyeler koymak, yeni işletmeler açmak, sadece dışarıdan gelenlerin rahat etmesini sağlar. Bu mantık değişmedikçe Ar-Turluya bir faydası olmaz. Bu gidişle Ar-Turun kalabalık halk plajlarını dahi aratır hale gelmesinden korkarım. Malum halk plajları gündüz dolar gece boşalır. Günübirlik gelenlerin otolarda ve plajlarda yatarak tüm hafta sonunu Ar-Turda geçirebileceklerini de beklemek herhalde kehanet olmaz. 

5-    Son olarak yönetimin “malum kişiler” diyerek hedef aldığı ben ve arkadaşlarımın açtığı davalar hakkında gerçek bilgileri aktarmak istiyorum. 2012 ve 2014 yılında yapılan genel kurulların bazı maddelerinin iptali istemiyle dava açtık. 2012 de açtığımız davada dört maddenin iptalini istemiştik. Mahkeme bunların birini reddetti, üçünde bizleri haklı buldu… Üzerinden iki küsur yıl geçmiş… Haklı olsak ne olacak?.. Niyetimiz Ar-Tura zarar vermek değil ki… Asıl amacımız; yönetimdekilerin yaptıkları yanlışları ortaya dökmek ve ortakları uyandırmaktı… Davayı açtığımızda “Bizler bu davayı, haklarımızı aramak ve savunmak için, bizlerle aynı kaygıyı taşıyan Ar-Turlular adına açtık. Şu hususu önemle belirtmek isteriz ki; bu dava Ar-Tur aleyhine değil, yanlış yaptıklarına inandığımız Yönetici ve Denetçiler aleyhine açılmış bir davadır” diye yazmak suretiyle www.ar-tur.com web sitemizde 19.12.2012 tarihli yazımızla duyurmuştuk. O yazımızda da amacımızın Ar-Tur menfaatlerine sahip çıkmak olduğunu açıkça belirtmiştik. Bu davayı resmi web sitesinde kanunen yayınlamak zorunda olan şirket hiçbir zaman bu zorunluluğunu bile yerine getirmedi. Şimdi aradan bukadar sene geçmiş dava bitmiş sanki dava kendi lehlerine sonuçlanmış gibi sirküler yayınlıyorlar. El insaf… Huylu huyundan vazgeçmiyorsa yapacak bir şey yok… Biz amacımıza ulaştık.

Bundan sonrası için sizce ne yapmalıyız? Esasında bu konular mahkemeye gitmeden genel kurullarda çözülebilmeli. Ama on yıldır genel kurul yapılmıyor, sanki bir tiyatro oynanıyor. Toplantılara ilgi göstermeyen ortaklar ve toplanan vekaletlerle yanlışları bile bile onaylayan 20-25 kişilik kendilerini ortakların üstünde gören, Ocaktan’a istediklerini yaptıran azınlık…

2014 genel Kurulunda bizlerde sağduyulu ve işin farkında olan ortaklarımızın vekaletlerini toplamaya çalıştık. Çünkü senelerdir bir şirket emeklisini kullanarak ortaklardan topladıkları vekaletlerle genel kurullarda istediklerini yapıyorlardı. Bu kısır döngüyü ancak yine onların silahıyla kırabileceğimiz gerçeğinden hareket ederek bizlerde hatırı sayılır vekalet topladık. Ancak vekalet toplayabilmek için bedava taşıma kartından tutun akla hayale gelmeyecek bir sürü vaatlerle şirket elemanlarını kullanmaktan hiç sıkılmadılar. Bunca senedir genel kurullarda vekalet verenlerin şirket bünyesinde muhafaza edilen imza sirkülerlerinin fotokopi veya asıl olması şartı aranmıyordu. Ancak bizlerin de vekalet topladığını görünce fotokopi imza sirkülerlerinin geçerli olmadığını açıkladılar. Bunca sene geçerli sayılan bu imza sirkülerlerinin birdenbire geçersiz sayılmasının tüm ortaklar tarafından düşünülmesini rica ederim. Kendileri ise vekaletini aldıkları kişilerin fotokopi olan sirkülerlerin ya aslını getirttiler, ya da şirket imkanlarını kullanıp noterden tasdik ettirdiler. Bildiğiniz gibi sonuçta bizlerin fotokopi sirkülerlerle aldığımız bir sürü vekaletname genel kurulda temsil edilemedi. Bütün itirazlarımız geri çevrildi… Ancak mahkemenin tayin ettiği bilirkişi Sait Ocaktan’a verilen vekaletlerin imza sirkülerlerinden bazılarının da fotokopi olduğunu tespit etti!..  Bilirkişi raporunda tespit edilen rakamlara göre hazirun defteri ile, toplantı tutanağındaki toplamlarda tutmamaktadır. Arkadaşlarımız adına verilmiş vekaletlerin S. Ocaktan adına kayıt edildiğini ve bu şekilde de oy kullandığını tespit etti! 2012 ve 2014 deki bilirkişi raporlarını isteyene gönderebiliriz. Yönetim sirkülerlerinde tam tersini yazıyor ve bilirkişi bizi haklı buldu diye yazıyor… E pes doğrusu… Bunca laf kalabalığı yapılıp, üstüne birde bu kadar yanlış bilgi verilip ortaklarla alay edilmez. Ne diyeceğimi bilemiyorum… Ama ne olursa olsun hesap verme günü yaklaşıyor. Hiç bir şey gizli kalmayacak ve elbet yanlışların hesabı mutlaka sorulacak. Suyun başında olan bizler değiliz, onlar… Ortaklarımız suyun nasıl aktığını değil nereye aktığını da artık görmeye başladı. Beni ve arkadaşlarımı şirket imkânlarını kullanarak sirkülerler yazıp karalamaya çalışmak, dedikodular üretmek beyhude çabadır.  

6-  Ar-Tur A.Ş. ortaklarının mutlaka halletmesi gereken konulardan biride “tüzük değişikliği”… Yapılacak değişiklikle yönetimde kalma süresi mutlaka sınırlandırılmalıdır. Bir diğer değişiklikte vekaletnameler konusunda yapılmalıdır. Normalde Genel Kurullar öncesi verilecek özel vekaletlerde ortakların altı ayı geçmemiş noterden onaylı imza beyannamesi ve belirli bir yaş üstü için doktor raporu gerekmektedir. Ama birde gerçekler var. Bu belgeleri ararsanız, Ar-Turda genel kurul yapamazsınız!!! Bu konu yönetim yandaşlığı ve karşıtlığı değil, esasen tüm ortakları ilgilendiren önemli bir konudur. Oy kaygısı, makam kaygısı, ikbal beklentisi olmayan bir ortak olarak, her konuda olduğu gibi bu konuyu da açık yüreklilikle gündeme getirmekten çekinmiyorum.  
 
Sevgili Ar-Tur dostları,
Ar-Turu seven, benimseyen ve bilen biri olarak düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim. Yarınların ülkemize ve Ar-Turumuza güzellikler ve huzurlar getirmesi dileğiyle saygı ve sevgilerimi sunarım.
 
Atıf DOĞRULAR
 
Not:  Bu yazıyı tamamlarken şirketten 61 no.lu sirküler geldi. Yazıyı lütfen dikkatli okuyun. Suçluluk psikolojisi ile hazırlanmış, gereksiz ve yanıltıcı detaylarla süslenmiş bir yazı… Yazık, çok yazık…
 





  
2406 kez okundu

Yorumlar

yazınızın 3.md.ile ilgili     16/02/2015 15:59

Şirket yönetimi dışınde bir site yönetiminin oluşturulması gayesi ile şirkette görevli olduğum dönemde kardeş AKTUR A.Ş. nin Bodrum ve Datça yerleşkelerinde incelemelerde bulundum ve Aktur'un Muğla daki Gn.Md.lüğü ile temaslarda bulundum. Her iki yeleşke de kendi bağımsız site yönetimlerini kurmuşlar ve şirketten bağımsız olarak oluşturdukları kendi bütçeleriyle sitelerini yönetmekteler.Tesbitlerimi artur idarecilerine aktarmana rağmen ,maalesef ilgi görmemiştir.Bilgi kabilinden sunar,şayet bu konuda bir girişimde bulunulursa her türlü bilgi aktarımını severek yapacağımı bildirir sevgi ve saygılar.
Misafir -