MERAK ETMİYORMUSUNUZ?

• Ar-Tur’lular Şirketi ile ilgili haberleri duyumlarla ya da fal bakarak mı öğrenecek?

Yedi kişiden oluşan ve 50 sayılı sirkülerde de isimleri yazılı olan yönetim kurulu üyeleri, şirketin resmi web sitesinde 6 kişi olarak gözüküyor.  Başkan Vekili- Murahhas üye Yüksek Mimar Erol Ünsal’ın ismi şirket resmi web sitesinde yer almıyor? Başkan vekilinin istifa ettiği söyleniyor.  Resmi web sitesinde ismine yer verilmemesi de bu haberin doğru olduğunu düşündürüyor.

Ana Sözleşmemizin 16. Maddesinde şöyle denmektedir: “Şirketin işleri ve yönetimi Genel Kurul tarafından Türk Ticaret Kanunun hükümlerine göre ortaklar arasından seçilen yedi kişilik bir Yönetim Kurulunca yürütülür.”  

18. Maddesinde ise;  “herhangi bir sebeple bir idare meclisi azalığının açılması halinde, idare meclisi kanuni şartlara haiz bir pay sahibini geçici olarak seçip, ilk toplanacak Umumi Heyetin tasvibine sunar” hükmü bulunmaktadır.

Bu önemli istifalardan ve yerlerine yapılan geçici seçimlerden ortakları haberdar etmek Ar-Tur’lulara saygının bir gereğidir.  Ancak sayın yöneticilerimiz, nerdeyse gönderdikleri her sirkülerde, kendilerini övmeye ve sayfalar dolusu masallar anlatmaya bayılırlarda, bu konulardan bahsetmeyi hiç sevmezler…  

• 50 sayılı sirkülerde ve Şirket resmi web sitesinde Denetim Kurulu üyelerinin adlarından da hiç bahsedilmiyor?  Denetim Kurulu Üyelerinden Sayın Yüksel Keskin ve Sayın Cengiz Sanin’in istifa etmiş oldukları kulaktan kulağa yayılmakta. Sayın Yüksel Keskin’in 50 sayılı sirkülerin yayınlanmasından çok daha önceleri istifa ettiğini biliyorum. Yani en azından bu istifanın sirkülere yazılması ve gerekçesinin açıklanması olanak dahilindeydi. Maalesef yazmadılar, yazamadılar… Belki de; “bu istifaları ortaklara hiç duyurmadan geri aldırabiliriz” diye düşünmüş de olabilirler. Hiç olmazsa kalan tek denetçimizi; Genel Cerrah Sayın Erdal Ünal’ı yazsalardı… Zaten bu gidişle, bizim şirketin hali de Genel Cerrahlık gibi gözüküyor…       

 Ana sözleşmemizin 28. Maddesine göre; “Herhangi bir nedenle Denetleme Kurulundan bir üyelik boşalırsa, o takdirde sadece bir üyelik için denetçiler, Genel Kurulun ilk toplantısına kadar görev yapmak üzere, bir başka denetçi atarlar.”

İki denetçimiz istifa etmiş olmasına rağmen neden bizlere hiç duyurulmaz. Hadi bir yazı ile bildirmekten imtina ediyorsunuz, resmi web sitemizde bir iki cümleyle duyurmanız çok mu zordur? Bu istifaların sebebi ya da sebepleri nedir?

Hadi şirket yönetimi bu istifaları açıklamadı. İstifa edenler neden bir açıklama yapmazlar. Bu kişiler genel kurulda ortakların oylarını alarak seçilmişlerdir. İstifa sebeplerini açıklamaları da kendilerine genel kurulca verilen görevin bir gereğidir.  O zaman görevlerinin gereğini yapmalıdırlar. Öyle canım istedi seçildim, canım istedi istifa ettim diyerek sessizce ayrılamazlar.

• Gönderdikleri sirkülerlerde yazılanlara, kendi kendilerine yapılan övgülere ve yapılan yüzde yüz zamma bakıp bu yönetimin samimiyetine inanmak mümkün mü? 

Bir yandan;“Yapmış olduğumuz planlı-programlı çalışmalar neticesinde şirket kurulduğu günden bugüne kadar en yüksek gelir seviyesine ulaştırılmıştır” diyerek övüneceksin. Bir yandan da ; “ortaklarımızın bizi anlayışla karşılayıp, yardımcı olacağına inancımız tamdır” söylemiyle duygu sömürüsü yapıp, konutlara götürülen hizmet aidatlarına % 100 zam yaptığını bildireceksin…  Böyle akıllara ziyan bir sirküler hazırlayan ve altına imza atabilen yönetim kuruluna ve Başkanına hala inanıyor musunuz?  Ciddiyetten yoksun bu sirkülerin yayınlanması tarihinden 49 gün sonra 51 sayılı sirküleri yayınlayıp “göndermiş olduğumuz 50 sayılı sirkülerde aidatların aylık 100 TL.’ye çıkarılmasına ilişkin gerekçenin yanlışlıkla “Sirkülerde” yer almadığı anlaşılmıştır” diyerek Temel fıkralarını aratmayacak söyleme imza koyan bir yönetim…  Bu yönetim kurulunun hangi haleti ruhiye, hangi ciddiyet içinde olduğunu anlayan varsa beri gelsin…

Bu sirkülerde bile ortağını yanıltma ve kafasını karıştırma amacı güdülmüş, yaklaşık 8-10 yıl önce yaşanan bir teftiş ve tutulan raporu sanki yeni yapılmış gibi sunulmuştur.  Bu bilgiye teftişi yapan ve altı yıl önce emekli olduğunu öğrendiğim Baş Müfettiş Sayın Cengiz Özcan’la Ar-Tur Değişim Grubu üyesi ve www.ar-tur.com web sitesinin editörü sıfatıyla bizzat yaptığım telefon görüşmesi sayesinde ulaştım.  Baş Müfettiş Şirketimiz ve yönetimimiz hakkında hiç de olumlu laflar sarf etmedi. Ancak kendisinin iznini almadan burada bu sözleri yazmam doğru olmayacaktır. Sadece; “Allah sizlere kolaylık versin”  temennisinde bulunduğunu söylememin bir sakıncası olmadığı kanaatindeyim.  

• Eski yönetimlerin birçoğunun göndermiş olduğu senelik bilançoların ve tahlillerinin yanında “Konutlara götürülen hizmetler” adı altında tüm hizmetlerin dökümünü ayrıca yapıp ortaklarına sunarken şimdiki yönetimin bu uygulamayı sessizce ortadan kaldırdığını biliyor musunuz?

Şirket yönetiminin bu tür bir hesabı ortaklarına sunmadan aidat toplaması gayri kanuni bir işlemdir. Kaldı ki bu hesabın verilmesi ve buna göre aidat toplanması hem kanunen, hem yapılan teftiş raporlarına istinaden, hem de vicdanen gereklidir. Bu hesap ortaklara verilmezse, “bunların hesabını ben tutuyorum siz merak etmeyin, bana güvenin” mantığıyla hareket edilirse yanlış olur, haksızlık olur. Bazen de işte böyle hiç arzu edilmediği söylenen “sehven yer almamış açıklama” olur.      

• Konutu olmayan ortaklarımızın hangi şirket varlığı üzerinde ne hakları bulunmaktadır?

Şirketimizde konutu olmayan yaklaşık 250 ortak bulunmaktadır. Bunların dışında konutunu sattığı halde şirket hissesini muhafaza eden ortaklarımız ve sermaye artışıyla hisse satın alan ortaklarımız vardır. Konutu olmayan bu ortaklardan aidat alınmamaktadır. Tahminen % 15 civarında bir ortak kesiminin şirket varlığı üzerinde hakkı vardır. Bu ortakların, şirketin kanalizasyon, isale hattı, arıtma, havuz ve yol yapımı, istinat duvarları ve sahil ıslahı gibi tüm alt ve üst yapı masraflarına katkıları var mıdır? Bildiğim kadarıyla yoktur. O zaman bizlerden toplanan paralarla bu azınlık kesimin haksız zenginleştirilmesi söz konusudur. Bu kesimin şirket varlığı üzerinde ne hakları vardır?  Bu hisse sahipleri sahillerimizi ve her türlü işletme ve hizmetlerimizi serbestçe ve çok sayıda eşiyle dostuyla kullanabiliyor mu? Bilhassa hafta sonu gelen ortak ve yakınlarının plajlarımızda yarattığı kalabalık için ne gibi bir önlem alınmakta? Ben de hisselerimi 10 kişiye satsam bu hisseleri alanların eşiyle, dostuyla sitemize girmesine mani olacak bir güç var mı?

• Zeytin ve Çam Fıstığı gelirlerimizin yeterli olduğuna inanıyor musunuz?

Zeytinliklerimizi ihaleyle satın alanların zeytin toplama esnasında zirai kaidelere acaba uyuyorlar mı? Toplama işi esnasında evlerimizin bahçelerine süs olarak koyduğumuz küçük eşyalara zarar verildiğini veya çalındığını biliyor musunuz?  Zeytinliklerin ilaçlama, ot mücadelesi ve sürme gibi tüm bakım hizmetleri şirket tarafından yapıldığı halde geçen sene zeytin satış gelirimizin 54.000 TL, Çam fıstığı satış gelirimizin ise 12.500 TL olduğunu, bu senede zeytin geliri olarak 50.000 TL, çam fıstığı geliri olarak 25.000 TL beklendiğini biliyor musunuz? Her türlü eziyetini çektiğimiz halde bu ürünleri neden kendimiz toplatıp değerlendirmiyoruz? Hiç düşündünüz mü?

•  Tilki koyuna konulan bariyerin maksadı nedir? Orayı kiralayanlar geceleri otomobille gelenleri bariyerde durdurup sorgulama hakkını nereden almışlardır? Kendilerine bu yetki kim tarafından ve nasıl verilmiştir? Bu işgüzarlar yüzünden yakın bir zamanda olayların ve kavgaların çıkmasının kaçınılmaz olduğunu yönetim görmüyor mu? Ar-Tur içinde “deli dumrul” misali bariyer konulabilir mi? Bir Ar-Tur’lu olarak bu durumdan rencide olmuyor musunuz? O bariyer ve “deli dumrullar”(!) yüzünden gençlerimizin başına nahoş hadiseler gelirse sorumlusu kim olacaktır?
•  Burhaniye’deki eski genel müdürlük binamızdan neden hiçbir şekilde bahsedilmez?

Buranın değerlendirilmesi için genel kurul toplantılarına bir gündem maddesi eklenmez.  Burası Burhaniye Belediyesine, Tariş’e, PTT’ye, Adliyeye komşu dört yol kavşağında ve en merkezi konumda bir yerde olmasına rağmen neden değerlendirmek yönünde bir çaba görülmez? Burası neden köhne ve harap bir halde bırakılmaktadır?  Şirkete önemli gelir sağlayacak bir tesise dönüştürülemez mi?

• Başkan şirkete neden borç verir?

2011 bilançosunda şirkete 54.000 TL borç verdiği görülmektedir.  Genel Kurulda Şirkete borç vermesinin sebebi sorulunca; “ne yapsaydım yani, borç vermeseydim de şirketi zor durumda mı bıraksaydım ” sözüyle izah etmeye çalışan bir Başkan daha sonra kalkıp 50 sayılı sirkülerde şirketin durumunun çok çok iyi olduğundan bahsediyor. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu”! Bu kadar tutarsız söylemde bulunan Başkanın dediklerine halâ inanabiliyorsunuz? Başkanımız bu tutumunu sürdürerek şirkete verdiği borç para miktarını daha da yükseltmiş midir acaba? SPK mevzuatı hükümlerine göre; “ Halka açık şirketlerde ilgili tebliğler uyarınca gerekli özel durum açıklamalarının yapılması ve şirketin finansal tablo dipnotlarında söz konusu işlemin açıklanması şartıyla yönetim kurulu başkanının şirkete borç verebilmesinin önünde yasal bir engel bulunmamaktadır.” Hepimizin bildiği üzere bu konuda Yönetim Kurulunun ne yazılı, nede sözlü bir özel durum açıklaması ve dipnotu vardır. Yapılanın tamamen kanunsuz ve keyfi bir uygulama olduğu apaçık ortadadır.

Genel Kurul izni olmadan ve mevzuat hükümleri yerine getirilmeden yapılan bu borç verme işlemi karşısında insanın aklına ister istemez şu sorular gelmez mi?

- Sayın Başkanın parasına faiz tahakkuk etmekte midir?

- Ar-Tur Turizm Endüstrisi A.Ş. Başkanın şahsi şirketimidir?

-Yapılan bir âlicenaplık, bizleri çok sevmek veya işadamlığımıdır?

• Yangın riskini önlemek için ne yapılıyor?

Bilhassa aşırı sıcakların olduğu bu mevsimlerde orman ve ağaçlık alan yangın riski çok artmaktadır. Bu tehlikenin azaltılması düşüncesi ile ormanlık ve ağaçlık alanların zemin temizliği, kuru dal ayıklaması ve kontrolü yapılıyor mu?

• İşletmelerimizdeki yüksek fiyatlar çoğu ortağımızın tepkisini çekmektedir. İşletme kiracıları ise yüksek kira bedeli ödediklerinden şikâyetçilerdir.

Bu işletmelerden daha fazla kira geliri sağlamayı hedeflemek yerine, daha uygun fiyat, daha uygun hizmet ve dolayısıyla da ortak memnuniyeti ön plana alınsa daha doğru olmaz mı?  Dahası bu işletmelerin nasıl ve kaç paraya ihale edildiğini bileniniz var mı? İşletmeler, Migros ve Baz İstasyonu kira gelirleri bilançoda neden tek kalem halinde gösterilir? Bunların her birinden ne kadar kira aldığımızı bilmek hakkımız değil mi? Burhaniye’deki eski genel müdürlük binamızda bulunan Şok mağazasının kirası yok mudur?  Neden bilançomuzda Şok’la ilgili hiçbir açıklama ve rakam yer almamaktadır? Baz istasyonu için iletişim firması beklide firmaları ile kaç senelik ve kaç liraya anlaşma yapıldı? Baz istasyonunun sağlığımız için büyük önem arz eden elektromanyetik dalga ölçümlerinin yapılıp yapılmadığı ve neticeleri kontrol ediliyor mu?

• 12 sene 4 dönemdir yönetimde bulunan ve yaşı hayli ilerlemiş bir Başkan hâlâ neden görevde kalmak ister?

Bence bu sorunun cevapları şunlar olabilir:

- Kendini beğenmiştir. Her şeyin en iyisini ben yaparım zannedebilir. Kendisinden başka hiç kimseye güvenmeyebilir:  Bu bir takıntı ve dolayısıyla hastalık belirtisidir. Bu güne kadar Ar-Tur’un başına bir sürü yönetim gelmiş ve geçmiştir. Hepside kendince hizmetler yapmış ve Ar-Tur’un bu günlere gelmesine katkıda bulunmuşlardır. Görüldüğü gibi hiç biride Ar-Tur’u batırmamıştır.

-Bu güne kadar yapılan işlerde yanlışlar, uygunsuzluklar olmuştur: Gelenlerin hesapları inceleyerek kendisinden hesap soracağından korkmaktadır. Bu sebeple kendinden hesap sormayacak yandaş bir yönetim kurulu bulmak isteyebilir. Böyle bir ihtimalin olmamasını temenni ederim. Eğer bir yolsuzluk, usulsüzlük yapılmışsa tabi ki cezasız kalmayacaktır. Korkmakta haklıdır. Fakat korkunun ecele bir faydasının olmadığı da bilinen bir gerçektir.  

- Ar-Tur üzerinde idealleri vardır. Henüz bu ideallerini gerçekleştirememiştir: İdealist olmak belki güzel olabilir. Ancak dört dönemde ideallerini gerçekleştiremeyen birinin inadında ısrar etmesi de abesle iştigaldir. İzzeti ikbal ile çekilmesini bilmek de bir erdemdir.

-Bazı çevrelerin güdümündedir: Kendisini bu çevreye borçlu hissedebilir, ya da onların dolduruşuna gelebilir.

-Makam, mevki, şöhret hevesi…

-Bilemediğimiz başka yüce sebepler…

• Ar-Tur’lu olarak kendinizin, ailenizin, çocuklarınızın, torunlarınızın hakkına sahip çıktığınıza inanıyor musunuz?

Ya da; Boş ver canım! Nasıl olsa birileri ilgileniyor. “Benden ne isterlerse ödüyorum ve yapıyorum, benden bu kadar” mı diyorsunuz? Böyle düşünüyorsanız ve böyle düşünmeye devam edecekseniz söylenecek bir şey yok…  “Ben hakkımı ararım, sahip çıkarım, kandırılmaya ve kullanılmaya karşıyım” diyorsanız...

İşte size adres: www.ar-tur.com facebook: AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU

KATILIN BİZE…

GÖRÜŞLERİNİZİ, FİKİRLERİNİZİ, SORUNLARINIZI PAYLAŞIN…

BİRLİKTE VE ORTAK KARARLAR ALALIM.

UNUTMAYIN, BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR.

Osman Ferhan CAN

AR-TUR DEĞİŞİM GRUBU Üyesi

Yorumlar